ŞAHI
ŞAHI : Azerbaijani English Dictionary
i. five-copeck
"ŞAHI" IN Other Languages
ŞAHI : Azerbaijani Explanatory Dictionary
is. [fars.] köhn. Beşqepiklik qara pul (adeten saylarla). Abbasını bəyənməyən beş şahı çıxardar. (Ata. sözü). [Hacı Qara:] Bu kasad bazarda mənim bir şahı qazancım yox-dur, abbasını haradan alıram?.. M.F.Axund-zade. [Mercan bey:] Cibimdə beş-altı şahı var, o da özümə lazımdır. ü.Hacıbeyov.
ŞAHİ : Turuz Dictionary
-ey hüseynə ağluyanlar ağlayun öz halüzə, indi şahi kərbəla ağlır sizin əhvaluza. (taib)
ŞAHİ : Turuz Dictionary
-ey hüseynə ağluyanlar ağlayun öz halüzə, indi şahi kərbəla ağlır sizin əhvaluza. (taib)
ŞAHI : Az Turkish Farsi
ا.پنج دینار. از اجزاء پول ایران. در زمان قاجاریه معادل 50 دینار بود و آن را «دوپول» میگفتند. نوعی سبزی خوردن. پارچة ابریشیمی رنگین. قانوووز
SAHİ : Turkish Turkish
gerçekten, gerçek olarak
SAHİ : Turkish Risale
Cömert, eli açık, herkese iyilik etmek isteyen
ŞAHÎ : Turkish Risale
f. şaha, hükümdara ait, şah ile ilgili. * Hükümdarlık, şahlık. * Eski topların bir çeşiti. * Nişastalı, yumurtalı bir helva. * Tar: Osmanlı Padişahlarından Yavuz Sultan Selim Han'ın bastığı altun para. (Bu ismin verilmesi, üzerinde "şah" kelimesinin yazılı bulunmasından dolayıdır.)
SAHİ : Ottoman Turkish
(Sehv. den) Hata işleyen
SAHÎ : Ottoman Turkish
cömert
ŞAHÎ : Ottoman Turkish
"f. şaha, hükümdara ait, şah ile ilgili. * Hükümdarlık, şahlık. * Eski topların bir çeşiti. * Nişastalı, yumurtalı bir helva. * Tar: Osmanlı Padişahlarından Yavuz Sultan Selim Han'ın bastığı altun para. (Bu ismin verilmesi, üzerinde ""şah"" kelimesinin yazılı bulunmasından dolayıdır.)"
ŞAHİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
şah'a hükümdara mensup, şah ile ilgili. şahlık hükümdarlık
ŞAHI : Turkish English
adj. arch
SAHİ : Turkish German
wirklich, echt, wahr
SAHİ : Turkish French
vrai/e, réel, véritable