TABLE
TABLE : French Turkish
"[la] masa; sofra; yemek; çizelge, cetvel, tablo; yaprak, sahife "
TABLE : French Turkish
masa
TABLE : English Azerbaijani Turkish
n. 1] stol; at table süfrə arxasında, stol arxasında 2] yemək, süfrə; they keep a good table onlarda yaxşı yemək verirlər 3] cədvəl; table of contents mündəricat
v. stola qoymaq
TABLE : English Turkish
n. masa, sofra, masadakiler, tablet, tablo [mat.], çizelge, tabla, kafatası kemik tabakalarından biri
TABLE : English Turkish
v. masaya koymak, sunmak, göstermek, tartışmaya sunmak, ertelemek, listeye geçirmek, cetvele yazmak
TABLE : English Turkish military
ÇİZELGE, TABLO:
TABLE : English Turkish Computer & Electronic
cizelge, tablo, masa
TABLE : English Turkish Engineering
TABLO
TABLE : English Turkish Nuclear Science
tablo
TABLE : English Turkish Medicals
Düz kemiksi yaprak veya tabaka (özellikle kafa kemiklerinin tabakalarından biri)
TABLE : English Turkish Redhouse
ta.bletey'bıl isim
masa.
masa, masadakiler, aynı masada oturanların hepsi, sofra, sofradakiler.
çizelge, cetvel, tablo, liste. fiil (bir tasarı veya mesele) hakkındaki görüşmeyi veya tartışmayı ileri bir tarihe bırakmak
TABLE : English Turkish Textile
masa
TABLE : English Turkish Haberlesmesi
İki boyutlu, satır ve sütunlarla bilgi sunma şekli. (Veri Tabanında)