HABER
HABER : Turkish French
nouvelle [la], message [le], connaissance [la], (TV) informations, annonce [la]
"HABER" IN Other Languages
HABER : Turkish Turkish
yeni olmuş bir olayın ilk duyurusu, olan biten, salık
HABER : Turkish Turkish
ıletişim ya da yayın organlarıyla yurt içi ya da dışında olanlarla ilgili verilen bilgi
HABER : Turkish Turkish
ilgi
HABER : Turkish Turkish
irinin ne durumda olduğu hakkında elde edilen bilgi
HABER : Turkish Turkish
dilden dile dolaşan söz, söylenti
HABER : Turkish Turkish
yüklem
HABER : Turkish Risale
Hâriçten insanın fikrine intikal eden ilim. * Yeni havadis. Ağızdan ağıza nakledilen söz. * Peyam. Peygam. Nebe'. İlim ve malumat. Bilgi. * Hadis, Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselâm'ın sözü. * Edb: Hâdiseyi bildiren fiil veya cümle. * Gr: Müsned. Mübtedanın mukabili. Bir isme yakıştırılan sıfat. Allah büyüktür cümlesinde: Allah, mübteda; büyüktür, onun haberidir. Bu, mübteda ise beraber tam bir cümle teşkil eden; merfu' bir isim, fiil veya cümle olabilir. (Bak: Müsned)
HABER : Ottoman Turkish
Berelenme, yaralanma. Çürüme
HABER : Ottoman Turkish
yeni duyulan bilgi
HABER : Turkish English Hukuk
communication
HABER : Turkish German
Nachricht, Mitteilung, Meldung, Anmeldung; Ahnung