Multilingual Turkish Dictionary English Turkish Digestive

ANTRECTOMY : English Turkish Digestive

Antrum(Oyuk) olarak adlandırılan midenin üst parçasını almak için yapılan operasyon (Ameliyat)
Bu operasyon, Mide asitleri miktarının azaltılmasına yardım eder.Ülser komplikasyanları bulunan kimseler için uygulanır

ANUS : English Turkish Digestive

Anüs,makat.Sindirim Sisteminin sonunda,Barsak muhtevasının (Dışkı) vücudu terkettiği açıklık (Delik)

APPENDECTOMY : English Turkish Digestive

Apandisit ameliyatı,Apandist kesesinin alınması için yapılan operasyon

APPENDICITIS : English Turkish Digestive

Apandisit kesesinin (Appendix)enfeksiyon,tıkanma veya yaralanması sonucu Kızarması,tahrişi (Yangı) ve ağrı yapması hali

APPENDIX : English Turkish Digestive

Kalın barsağın ilk bölümüne bağlı 4 inç (10 cm.)uzunluğunda kese (Poş)(Çekum)Fonksiyonunun ne olduğu bilinmiyor

ASCENDING COLON : English Turkish Digestive

Karın bölgesinin sağ tarafındaki Kolon(Kalın Barsağın rektumda son bulan uzantısı) parçası

ASCITES : English Turkish Digestive

Karın boşluğunda sıvı oluşması.Ascites(Sıvı,asit,ödem) genellikle Siroz gibi ağır karaciğer hastalıklarından oluşur

ASYMPTOMATIC : English Turkish Digestive

Herhangi bir semptomu (belirtisi) olmayan hastalık durumu

ATONIC COLON : English Turkish Digestive

Kolonda gerilim veya normal kas tonusunun eksikliği.Bu durum Hirschsprung hastalığı veya laksatiflerin(Müshil) aşırı kullanımından oluşur.Aynı zamanda Lazy Colon (Barsak tembelliği) olarak da adlandırılır.(Bakınız;Hirschsprung's Disease)

ATRESIA : English Turkish Digestive

Atrezi.Yemek Borusu,Barsaklar ve Anüste normal açıklık azlığı(Daralma)

ATROPHIC GASTRITIS : English Turkish Digestive

Mide iççeperi (astar)nin kronik tahrişi.Mide astarı ve salgı bezlerinin büzülmesine,kurumasına yol açar

AUTOIMMUNE HEPATITIS : English Turkish Digestive

Vücut Bağışıklık sisteminin bilinmeyen nedenlerle Karaciğer hücrelerini tahrip ettiğinde oluşan bir karaciğer hastalığı

BARIUM : English Turkish Digestive

Organlarının içini kaplayarak x-ray cihazında görülebilmesini sağlayan tebeşirli bir sıvı

BARIUM ENEMA X-RAY : English Turkish Digestive

Bakınız; Lower GI Series

BARIUM MEAL : English Turkish Digestive

Bakınız; Upper GI Series

BARRET'S ESOPHAGUS : English Turkish Digestive

Yemek Borusunun aşağı bölümünde oluşan Peptik Ülser.Normal olarak mide astarında kalması gereken hücrelerinbulunmasından kaynaklanır

BELCHING : English Turkish Digestive

Geğirme(Burping).Gaz'ın mideden ağıza doğru gürültülü boşalması

BERNSTEIN TEST : English Turkish Digestive

Yemek Borusunda asitlerin neden olduğu hazımsızlığa bağlı yanma (Heartburn)olup olmadığını anlamaya yarayan test.Bu Test; Yemek Borusuna yerleştirilen bir tüp aracılığıyla,Mide asidine benzer hafif bir asit damlatılmasıyla yapılır

BEZOAR : English Turkish Digestive

Midede sindirilemeyen bir yiyecek topağı,sümük,sebze lifi,saç kılı ve bunun gibi maddeler.Bu maddeler tıkanma,ülser ve kanamaya sebep olabilir

BILE : English Turkish Digestive

Karaciğerde üretilen ve Safra Kesesinde depo edilen sıvı,Safra. Safra yağlanmamaya ve vücuttaki bozulmuş,çürümüş atıklardan kurtulmaya yardım eder

BILE ACIDS : English Turkish Digestive

Safra ile çalışan ve Karaciğerde üretilen yağlanmamayı sağlayan asitler

BILE DUCTS : English Turkish Digestive

Safrayı depolanmak üzere karaciğerden Safra Kesesine ve hazımda (Sindirimde) kullanmak üzere İnce Barsaklara taşıyan tüpler(Kanallar).Safra Kanalları

BILIARY ATRESIA : English Turkish Digestive

Karaciğer içinde veya dışında safra kanallarının normal açıklıkta olmaması şeklindeki doğuştan mevcut durum,hal.Safranın karaciğerde hapis kalması,Sarılık ve Siroz gibi ağır hastalıklara neden olur.Cerrahi müdahale olmazsa ölüme sebebiyet verebilir

BILIARY DYSKINESIA : English Turkish Digestive

Bakınız
postcholecystectomy syndrome

BILIARY STRICTURE : English Turkish Digestive

Yaralı dokudan dolayı safra kanallarının daralması,Yaralı doku,sakatlanma,hastalık,pankreatitis(Pankreas yangısı),enfeksiyon veya safra Kesesi Taşı'ndan oluşmuş olabilir.Bakınız;keza Stricture