Multilingual Turkish Dictionary English Turkish Medicals

DEUTOPLASM : English Turkish Medicals

Döllenmiş ovum'da embriyo'nun gelişmesi için gerekli gıda maddelerinin, sarı granüller halinde içinde bulunduğu oluşum, yolk

DEVASCULARIZATION : English Turkish Medicals

Herhangi bir vücut bölgesinde kan akımının kesilmesi

DEVELOPMENT : English Turkish Medicals

Açılma, gelişme, gelişim, inkişaf

DEVIANCE : English Turkish Medicals

Normalden sapma, nomalden uzaklaşma, düşünüş ve davranış bakımından normal kabul edilen durumun dışına çıkma

DEVIATION : English Turkish Medicals

Sapma, sapınç, normal yerini değiştirme

DEVICE : English Turkish Medicals

Araç, alet

DEVISCERATION : English Turkish Medicals

İç organların çıkarılması, göğüs veya karın duvarını delerek iç organların dışarı çıkarılması (Fetüs'te)

DEVITALIZATION : English Turkish Medicals

Cansızlaştırma, canlılığını yok etme;
Hassas diş pulpasını duyarsız hale getirme, diş sinirini öldürme

DEVITALIZE : English Turkish Medicals

Cansızlaştırmak

DEVOLUTION : English Turkish Medicals

Katabolik değişme

DEXAMPHETAMINE : English Turkish Medicals

Amphetamine etkisinde merkezi bir uyarıcı

DEXTER : English Turkish Medicals

adSağ tarafta bulunan, sağında, sağ, sağdaki

DEXTRAL : English Turkish Medicals

Sağ tarafa ait

DEXTRALITY : English Turkish Medicals

Sağ elin sol ele oranla daha hakim ve hünerle kullanılması hali

DEXTRAN : English Turkish Medicals

Özel bakterilerin şekere etki etmeleri ile elde olunan ve geçici olarak plasma yerini tutabilen madde

DEXTRANASE : English Turkish Medicals

Şekerlerden asit açığa çıkarak diş minesinin bu asit tarafından mahvedilmesini engelleyen bir enzim

DEXTRASE : English Turkish Medicals

Dekstrozu laktik aside çeviren bir enzim, dekstraz

DEXTRAURAL : English Turkish Medicals

Sağ kulağı ile sol kulağına oranla daha iyi duyan

DEXTREN : English Turkish Medicals

Nişastadan yapılmış yapışkan bir madde, dekstrin

DEXTRINURIA : English Turkish Medicals

İdrarda dekstrin bulunması

DEXTROCARDIA : English Turkish Medicals

Kalbin, thorax boşluğunda, sağ tarafta bulunması

DEXTROCULAR : English Turkish Medicals

Sağ gözü ile sol gözüne oranla daha iyi gören

DEXTROCULARITY : English Turkish Medicals

Sağ göz ile sol göze oranla daha iyi görebilme hali, sağ göz hakimiyeti

DEXTRODUCTION : English Turkish Medicals

Gözün sağa doğru dönme hareketi

DEXTROGASTRIA : English Turkish Medicals

Midenin sağa doğru yer değiştirmesi (sağa kayması)