Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Medicals

English Turkish Medicals
DISSECT : English Turkish Medicals

Ayırmak, herhangi bir oluşumu etraf dokulardan ayırarak görülebilir hale getirmek, teşrih etmek

DISSECTIBLE : English Turkish Medicals

Gözle görülebilen veya çıkartılabilen hale gelebilir; teşrihi mümkün

DISSECTION : English Turkish Medicals

Bir organizmayı tetkik için parçalra ayırma;
Teşrih;
Teşrih edilen şey, disseksiyon

DISSECTOR : English Turkish Medicals

Teşrih yapan kimse, teşrihçi

DISSEMINATED : English Turkish Medicals

Yayılmış, yaygın, bütün organa veya vücuda yayılmış (hastalık hakkında)

DISSEMINATION : English Turkish Medicals

Yayılma, dağılma, serpilme, hastalığın vücutta çeşitli organ veya dokulara yayılması

DISSIMILAR : English Turkish Medicals

Birbirinden farklı, birbirine benzemeyiş

DISSIMILARITY : English Turkish Medicals

Farklılık, birbirine benzemeyiş

DISSIMILATE : English Turkish Medicals

Bir maddeyi knedisini oluşturan ufak parçalarına ayırmak, bir bileşiği daha basit unsurlara parçalamak

DISSIMILATION : English Turkish Medicals

Kompleks bir maddenin vücutta daha basit bileşiklere yıkılması;
Farklı olma, birbirine benzememe hali

DISSIMULATION : English Turkish Medicals

Hastalık belirtilerini gizleme

DISSOCIATE : English Turkish Medicals

Bozmak, inhilal ettirmek, bir cismi tertip eden elementleri birbirinden ayırmak, çözmek

DISSOCIATION : English Turkish Medicals

Parçalara veya elementlere ayrılma (ayırma);
Ayrışma, çözüşme

DISSOLUBLE : English Turkish Medicals

Erir, çözülür

DISSOLUTION : English Turkish Medicals

Ölüm;
Eritme;
Erime dağılma, çözgünlük;
Ayrışma

DISSOLVABLE : English Turkish Medicals

Erir, çözülür, dağılır

DISSOLVE : English Turkish Medicals

Eritmek, halletmek;
Erimek, hallolmak

DISSOLVENT : English Turkish Medicals

Eritici, çözücü

DISSONANCE : English Turkish Medicals

Ahenksizlik, uygunsuzluk

DISTAL : English Turkish Medicals

Bir organın merkezden uzakta olan kısmı;
Merkez veya mafsaldan uzak, distal, uzaksal, distalis

DISTANCE : English Turkish Medicals

Mesae, uzaklık, iki nokta arasındaki mesafe;
Zaman aralığı, iki olay arasında geçen müddet

DISTEND : English Turkish Medicals

Germek, şişirmek;
Şimşek, gerilmek, hava (gaz) ile dolmak

DISTENTION : English Turkish Medicals

Gerilme, şişme

DISTICHIASIS : English Turkish Medicals

Göz kapağının iç kenarında yer alan ikicni bir kirpik sırası

DISTIL : English Turkish Medicals

Bir sıvıyı ısıtıp buhar haline getirdikten sonra tekrar soğutarak sıvı halinde toplamak, damıtmak