Multilingual Turkish Dictionary English Turkish Medicals

Afrika'da zenciler arasında, özellikle erkeklerde görülen ve ekzotik bir troponevroz sayılan, genellikle ayak parmaklarından birinin (serçe parmak) düşmesi ile vasıflı, henüz sebebi belirtilmemiş bir afet, dactylolysis spontanea

AIR : English Turkish Medicals

Hava;
Soluk, nefes,
Gaz;

AKARYOTE, AKARYOTA : English Turkish Medicals

Nüvesiz, çekirdeksiz (hücre)

AKATHISIA : English Turkish Medicals

Oturma durumun uyanan ve artan bir nevralji, veya "myoclonia" sebebiyle bazı hastalarda görülen oturma güçlüğü

AKINESIA : English Turkish Medicals

Akinezi
Hareketsizlik, hareket yitimi;
Sistolik kalb vuruşunu takibeden aralık, parasistol

AKOASMA : English Turkish Medicals

(Akoasmata)
Ses duyarlık;
İşitme sanrısı (hallucination)

ALA : English Turkish Medicals

(ALAE) anat. Kanat , kanadımsı çıkıntı

ALABAMINE : English Turkish Medicals

Alabamin, Ekaiodin, Ab sembolü ile bilinen, atom no: 85 ve atom ağırlığı: 221 olan bu element 1931'de "Alabama Polytechnic Institute"de Allison ve arkadaşları tarafından "monatize" içersinde "magneto, optic" metodla keşfedilmiştir. Bu element iyodun bir "homotope"udur. Bu bakımdan halojenler familyasında yer alır

ALALIA : English Turkish Medicals

Konuşma yeteneğini kaybetme, konuşamama, konuşma noksanlığı

ALANGIN (E) : English Turkish Medicals

AlanjiAlangium Lamarckii Thwaites. (Cornaceae) (Kara-angolem) kabuk, gövde ve köklerinden elde edilen (scheriff) bir alkaloid. (Ateş düşürücü ve kusturucu bir etkidedir)

ALANINE : English Turkish Medicals

Tabiatta serbset olarak bulunan bir aminoasid (CH: O2)

ALAR, ALIFORM, ALATE : English Turkish Medicals

Kanatsı;
Kanatlı;
Kanada ait

ALASTRIM : English Turkish Medicals

Hafif seyreden çiçek

ALBA : English Turkish Medicals

Akmadde, akcevher (merkezi sinir sistemi hakkında);
Ak, beyaz

ALBARAS : English Turkish Medicals

a
Abraş;
Abraşlık