English Turkish Medicals
FIX : English Turkish Medicals
Katılaş(tır)mak;
Sabitleştirmek
FIXATION : English Turkish Medicals
Sabit ve oynamaz hale getirme, tesbit etme, özellikle yerinden kaymış veya ayrılmış bir organı ameliyat veya diğer bir yolla eski yerine tesbit etme;
Mikroskopik muayene için ince kesit almayı kolaylaştırmak üzere dokunun parafin v.b. madde içinde tesbit edilmesi, anatomopatolojik muayene için organ veya oluşumunun ilaçlı eriyiğe konulması;
Kişide anne veya babaya aşırı düşkünlük sebebiyle psikoseksüel gelişimin duraksaması, cinsel ilginin bir başka kimseye yönelememesi;
Görüntünün retina'da sarı leke üzerine düşmesini temin edecek şekilde her iki gözün obje üzerinde odaklanması;
Kan serumunda bulunan komplement'in antikor, antijen kompleksi ile birleşmesi;
Belli bir şeyin zihni devamlı meşgul etmesi, sabit fikir;
Gaz halindeki bir maddenin kimyasal reaksiyonlar sonucu, diğer maddelerle birleşerek katı hale dönüşmesi
FIXATIVE : English Turkish Medicals
Sabitleştiren, oynamaz hale getiren, tesbit edici;
Mikroskopik muayene için ince kesit alıncak dokuyu sert şekilde tesbit edici madde, organ veya oluşumun bozulmadan muhafazasını sağlayan ilaçlı eriyik
FIXED : English Turkish Medicals
Solmaz (renk)
FIXING : English Turkish Medicals
Dokunun parafin v.b. madde içinde tesbit edilmesi, organ veya oluşumun ilaçlı eriyiğe konulması
FLACCID : English Turkish Medicals
Tonüsünü kaybetmiş, gerginliğini kaybederek yumuşamış, gevşek
FLACCIDITY : English Turkish Medicals
Gevşeklik, organ veya dokuda normal gerginliğin kaybolması hali
FLAGELLATA : English Turkish Medicals
Kamçılı protozoonlar, bir veya birkaç kamçıya sahip protozoon'lar sınıfı
FLAGELLATE : English Turkish Medicals
Bir veya daha fazla kamçıya sahip, kamçılı;
Flagellata sınıfına mensup herhangi bir parazit
FLAGELLATION : English Turkish Medicals
Protozoon'un yüzeyinde kamçı şeklinde uzantının oluşması;
Kendisini kamçılatmak veya başka birisini kamçılamaktan cinsel zevk alma
FLAGELLUM : English Turkish Medicals
(flagella). Kamçı
FLAIL CHEST : English Turkish Medicals
Kırık nedeniyle göğüs kafesinin sabit durumda olmaması
FLANK : English Turkish Medicals
Böğür
FLAP : English Turkish Medicals
Sarkan et parçası;
Vücudun bir kısmından kesilip diğer bir kısmına eklenen doku kitlesi
FLARE : English Turkish Medicals
Deride bir böcek ısırığının veya muharriş bir maddenin sebep olduğu kızarıklık
FLASK : English Turkish Medicals
Şişe, balon
FLAT PELVIS : English Turkish Medicals
Ön-arka çapı normalden dar olan pelvis
FLATFOOT : English Turkish Medicals
Düztabanlık
FLATFOOTED : English Turkish Medicals
Düztaban
FLATHEAD : English Turkish Medicals
Yassı kafa.ı
FLATNESS : English Turkish Medicals
Perküsyon esnasında çıkan sesin niteliği, yüksek perdeden ses
FLATULENCE : English Turkish Medicals
Gazlı (yelli) olma
FLATULENT : English Turkish Medicals
Mide veya barsakta yel (gaz) hasıl eden, bu yele ait
FLATUS : English Turkish Medicals
Hafif yel;
Mide veya karında gaz
FLATWORM : English Turkish Medicals
Yassı şekil gösteren barsak paraziti, yassı kurt, yassı solucan, Platyhelminthes (yassı helmintler) koluna mensup herhangi bir barsak paraziti
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani