Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Medicals

English Turkish Medicals
ILLUTATION : English Turkish Medicals

Hastalığın çamur banyosu ile tedavisi

ILLYNGOPHOBIA : English Turkish Medicals

Baş dönmesinden aşırı korkma

IM : English Turkish Medicals

Olumsuzluk (eksiklik, yetersizlik, bozukluk, olmayış v.s.) anlamına önek

IMAGE : English Turkish Medicals

Işık etkisi veya mercek vasıtasiyle meydana gelen suret; hayal, imaj

IMAGERY : English Turkish Medicals

Çeşitli mental tasvirlerin yeniden hatırlanması

IMAGINATION : English Turkish Medicals

Muhayyele, imgelem;
Hayal;
Tasavvur;
İcat kudreti

IMAGO : English Turkish Medicals

Kişinin çocukluk çağında sevip bağlandığı bir kimse (çok kere anne veya baba)'nin daha sonra da hafıtasında örnek bir tip olarak yaşayan hayali;
Ergin böcek, özellikle erişkin şeklini kazanmış sinek

IMBALANCE : English Turkish Medicals

Dengesizlik

IMBECILE : English Turkish Medicals

Geri zekalı, aptal

IMBECILITY : English Turkish Medicals

Aptallık, geri zekalılık

IMBED : English Turkish Medicals

Histolojik muayene için alınan doku parçasını parafin veya sert bir madde içinde tesbit etmek (İnce kesitler yapılmlasını kolaylaştırma amacıyla)

IMIDE : English Turkish Medicals

İki hidrojen atomu bir asit grupla yer değiştirebilen monobazik asit amonyak

IMIPRAMINE : English Turkish Medicals

Antidepresan antikolinerjik, antihistaminik, anti-Parkinson ve antiserotonin özellikleri olan bir maded

IMITATION : English Turkish Medicals

Taklit etme, benzetme, benzeme, hastalık belirtilerinin diğer bir hastalık belirtilerini taklit etmesi;
Herhangi bir şeyin sahtesi, taklidi

IMITATIVE : English Turkish Medicals

Taklit edici

IMMACULATE : English Turkish Medicals

Lekesiz, üzeirnde benek şeklinde renkli bölgeler göstermeyen,
Kusursuz, temiz

IMMATURE : English Turkish Medicals

Tam gelişmemiş;
Olgunlaşmamış

IMMATURITY : English Turkish Medicals

Tam gelişmeme;
Olgunlaşmama

IMMEDICABLE : English Turkish Medicals

Tedavi edilemez

IMMERSION : English Turkish Medicals

Mikroskopun objektifini su veya yağ içine batırarak cisimleri inceleme, imersiyon

IMMINENCE : English Turkish Medicals

Olacağına dair tehit durumu gösterme (Düşük tehdidinde olduğu gibi)

IMMINENT : English Turkish Medicals

Tehdit ede

IMMISCIBLE : English Turkish Medicals

Birbirine karışmaz, birleşmez (sıvılar hakkında)

IMMISSIO : English Turkish Medicals

Sokma, içine girme

IMMOBILE : English Turkish Medicals

Hareketsiz, kımıldamaz, oynamaz