Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Medicals

English Turkish Medicals
AUSTRALIAN LIFT : English Turkish Medicals

işman hastaların taşınmasında kullanılan bir nakil şekli, omuzlarla yapılan taşıma

AUTARCESIS : English Turkish Medicals

Dışarıdan verilen antikorlara bağlı olmaksızın bizzat vücut hücreleri tarafından oluşturulan tabii bağışıklık

AUTISM : English Turkish Medicals

İçe dönüklük, kişinin ileri derecede içe kapanık oluşu, aşırı çekingenlik sebebiyle kişisel ilişkiler kurmada güçlük göstermeis hali

AUTISTIC : English Turkish Medicals

Şizofreniye mahsus, gerçek dışı fantazi ve bencil düşünce şekli

AUTO : English Turkish Medicals

Kendi kedine, kendiliğinden hareket müstakilen

AUTO-ANTIBODY : English Turkish Medicals

Vücutta bulunan herhangi bir faktöre karşı oluşan anitkor

AUTO-ANTITOXIN : English Turkish Medicals

Hastalığa karşı korunmada vücut tarafından oluşturulan antitoksin

AUTO-EROTICISM : English Turkish Medicals

Cinsel içgüdünün kendi kendini tatmini

AUTO-IMMUNITY : English Turkish Medicals

sebebi bilinmeyen, anormal bir bağışıklık reaksiyonu

AUTO-IMMUNIZATION : English Turkish Medicals

Bir kimsenin kendi vücudunda bulunan bir unsura karşı hassa duruma gelmesi

AUTO-INFECTION : English Turkish Medicals

Vücutta bulunan veya vücudun bir tarafından diğer bir tarafına, örneğin parmakla iletilen organizmaların sebep olduğu enfeksiyon, otoenfeksiyon

AUTOAGGLUTINATION : English Turkish Medicals

kii eritrositlerinin, kendi kanında oluşan aglutininler sebebiyle kümeleşme (aglütinasyon) göstermesi hali, otoaglütinasyon

AUTOAGGLUTININ : English Turkish Medicals

Kişi kanında oluşarak kedi eritrositlerinin aglütinasyonuna sebep olan agglutinin, otoaglütinin

AUTOANTIGEN : English Turkish Medicals

Kişide otoantikor oluşmasına sebep olan doku antijeni

AUTOCHTHONOUS : English Turkish Medicals

Meydana geldiği yerde bulunan, asıl yerinde bulunan;
Dışardan etkilenmeksizin kendi içinden gelişen, kendisinden oluşan

AUTOCINESIS : English Turkish Medicals

İstemli hareket

AUTOCLASIS : English Turkish Medicals

Kendi kendini tahrip etme, kendi içinden yıkılma

AUTOCLAVE : English Turkish Medicals

a) Yüksek basınçlı buhar kullanarak sterilizasyon yapan bir aygıt. b) Bir otoklavda yapılan sterilizasyon

AUTODIAGNOSIS : English Turkish Medicals

Kendi hastalığını teşhis, otodiyagnostik

AUTODIGESTION : English Turkish Medicals

Vücut dokularının kendi kendini sindirmesi

AUTOEROTIC : English Turkish Medicals

Kendi vücudundan cinsel haz alan

AUTOEROTISM : English Turkish Medicals

Kişide cinel dürtü ve arzunun kendine yönelik oluşu, kendi vücudundan cinsel haz alma, kişinin kendi vücudu aracılığıyla cinsel tatmine erişmesi

AUTOFECUNDATION : English Turkish Medicals

Kendin kendine aşılanma (ilkah)

AUTOGAMY : English Turkish Medicals

Anı hücre çekirdeğinin bölünmesinin oluşan iki kromozom kitlesinin birleşmesi suretiyle meydanag elen döllenme, kendi kendini dölleme

AUTOGENESIS : English Turkish Medicals

n.
Kendi kendine canlılık kazanma, cansız maddenin kendiliğinden hayatiyet kazanması;
Vücut içindeng elişme, organizma içinden kaynaklanma