Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Nuclear Science

English Turkish Nuclear Science
DIRECT CURRENT : English Turkish Nuclear Science

doğru akım

DIRECT FISSION YIELD : English Turkish Nuclear Science

doğrudan fisyon verimi

DIRECT RADIATION : English Turkish Nuclear Science

doğrudan radyasyon

DIRECT-ACCESS : English Turkish Nuclear Science

doğrudan erişimli

DIRECT-CYCLE REACTOR : English Turkish Nuclear Science

doğrudan çevrimli reaktör

DIRECTION, ONE-OR TWO : English Turkish Nuclear Science

see irradiator

DIRECTIONAL DOSE EQUIVALENT : English Turkish Nuclear Science

yönlü doz eşdeğeri

DIRECTIONAL SENSITIVITY : English Turkish Nuclear Science

yönsel duyarlık

DIRECTLY IONIZING PARTICLE : English Turkish Nuclear Science

doğrudan iyonlayıcı parçacık

DIRECTLY IOZNIZING PARTICLES : English Turkish Nuclear Science

doğrudan iyonlaştırıcı tanecikler

DISADVANTAGE FACTOR : English Turkish Nuclear Science

dezavantaj faktörü,dezavantaj katsayısı

DISADVANTAGES : English Turkish Nuclear Science

sakıncalar

DISASSEMBLY : English Turkish Nuclear Science

demontaj

DISCHARGE : English Turkish Nuclear Science

oşalma,boşaltma

DISCHARGE BLOKING VALVE : English Turkish Nuclear Science

deşarj önleme vanası

DISCONTINUITY : English Turkish Nuclear Science

kesiklilik,süreksizlik

DISCRIMINATION : English Turkish Nuclear Science

ayırtetme

DISCRIMINATOR : English Turkish Nuclear Science

ayırımcı,ayırt edici

DISCRIMINATOR CURVE : English Turkish Nuclear Science

ayırtetme eğrisi

DISCRIMINATOR THRESHOLD VALUE : English Turkish Nuclear Science

ayırtetme eşik değeri

DISCRIMINATOR, PULSE HEIGHT : English Turkish Nuclear Science

ayırıcı, puls-yüksekliği

DISINFESTATION : English Turkish Nuclear Science

dezenfestasyon (radyasyonla)

DISINTEGRATION : English Turkish Nuclear Science

parçalanma,bozunma,ayrışma

DISINTEGRATION CONSTANT : English Turkish Nuclear Science

ozunma sabiti,parçalanma sabiti