Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Nuclear Science

English Turkish Nuclear Science
LOVE WAVE : English Turkish Nuclear Science

love dalgası

LOW ENRICHED URANIUM : English Turkish Nuclear Science

düşük zenginlikli uranyum,düşük zenginlikte uranyum

LOW LEVEL WASTE : English Turkish Nuclear Science

düşük düzeyde artık,düşük düzeyli atık,düşük seviyeli artık

LOW POWER SET POINT : English Turkish Nuclear Science

düşük güç ayar noktası

LOW PRESSURE COOLANT INJECTION : English Turkish Nuclear Science

düşük basınç soğutucu enjeksiyonu

LOW PRESSURE COOLANT SPRAY : English Turkish Nuclear Science

düşük basınç soğutucu spreyi

LOW-LEVEL ANALYSIS : English Turkish Nuclear Science

düşük seviye analizi

LOW-LEVEL COUNTING : English Turkish Nuclear Science

düşük seviye sayımı

LOWER LIMIT OF DETECTION : English Turkish Nuclear Science

en küçük ölçme sınırı

LUMINANCE : English Turkish Nuclear Science

aydınlık,

LUMINESCENCE : English Turkish Nuclear Science

lüminesans

LUMPED : English Turkish Nuclear Science

irleştirilmiş

LUMPED FISSION PRODUCTS : English Turkish Nuclear Science

irleştirilmiş bölünme ürünleri

LUTETIUM : English Turkish Nuclear Science

(Lu) lutesyum

LYOLUMINESCENT DOSE METERS : English Turkish Nuclear Science

lyoluminesens doz ölçerler

MACHINING : English Turkish Nuclear Science

işleme (mekenik)

MACROSCOPIC CROSS SECTION : English Turkish Nuclear Science

makroskopik tesir kesiti,makroskopik kesit

MAGIC NUMBER : English Turkish Nuclear Science

sihirli sayı

MAGIC NUMBERS : English Turkish Nuclear Science

sihirli sayılar

MAGNESIUM : English Turkish Nuclear Science

(Mg) magnezyum

MAGNET : English Turkish Nuclear Science

mıknatıs magnetic field meter

MAGNETIC FIELD STRENGTH : English Turkish Nuclear Science

magnetik alan şiddeti

MAGNETIC INSPECTION FLOW INDICATION : English Turkish Nuclear Science

magnetik test hata

MAGNETIC LEAKAGE FLUX : English Turkish Nuclear Science

magnetik kaçak akı