English Turkish Redhouse
ABROGATE : English Turkish Redhouse
ab.ro.gateäb'rıgeyt fiil iptal etmek, feshetmek
ABROGATION : English Turkish Redhouse
ab.ro.ga.tionisim iptal, feshetme
ABRUPT : English Turkish Redhouse
a.bruptıbr^pt' sıfat
ani; beklenmedik.
ani ve nezaketsiz.
birdenbire biten veya kesiliveren.
dik, sarp
ABRUPTLY : English Turkish Redhouse
a.brupt.lyzarf
aniden, birdenbire.
ani ve nezaketsiz bir şekilde
ABSCESS : English Turkish Redhouse
ab.scessäb'ses isim apse
ABSCOND : English Turkish Redhouse
ab.scondäbskand' fiil kaçmak, sıvışmak
ABSENCE : English Turkish Redhouse
ab.senceäb'sıns isim yokluk; bulunmama: We felt her absence. Yokluğunu hissettik. He returned after an absence of five months. Beş aylık bir aradan sonra döndü
ABSENT : English Turkish Redhouse
ab.sentäb'sınt sıfat
(from) yok; namevcut: He was absent from work yesterday. Dün işe gelmedi.
dalgın
ABSENTEE : English Turkish Redhouse
ab.sen.teeäbsınti' sıfat, isim hazır bulunmayan, başka yerde olan (kimse)
ABSENTMINDED : English Turkish Redhouse
ab.sent.mind.edäb'sıntmayn'dîd sıfat dalgın
ABSOLUTE : English Turkish Redhouse
ab.so.luteäb'sılut sıfat
tam.
salt, mutlak.
kesin, kati
ABSOLUTE MAJORITY : English Turkish Redhouse
salt çoğunluk
ABSOLUTELY : English Turkish Redhouse
ab.so.lute.lyzarf
tamamen.
kesinlikle, katiyen
ABSOLUTION : English Turkish Redhouse
ab.so.lu.tionäbsılu'şın isim, Hristiyanlık (günahların) Allah tarafından affolunması
ABSOLUTISM : English Turkish Redhouse
ab.so.lut.ismäb'sılutîzm isim, politika saltçılık, mutlakıyet
ABSOLVE : English Turkish Redhouse
ab.solveıbzalv' fiil, Hristiyanlık from (günahlarını) affetmek: God has absolved her from her sins. Allah günahlarını affetti
ABSORB : English Turkish Redhouse
ab.sorbıbsôrb', ıbzôrb', äbsôrb', äbzôrb' fiil içine çekmek, soğurmak, emmek, absorbe etmek
ABSORBENT : English Turkish Redhouse
ab.sor.bentsıfat, isim emici, absorban (madde)
absorbent cotton hidrofil pamuk
ABSORBING : English Turkish Redhouse
ab.sorb.ingsıfat kafayı meşgul eden; sürükleyici
ABSORPTION : English Turkish Redhouse
ab.sorp.tionisim
içe çekme, soğurma, emme, absorpsiyon.
dalma; kafanın meşgul olması
ABSTAIN : English Turkish Redhouse
ab.stainäbsteyn' fiil hiç yapmamak, sakınmak: He has abstained from drinking alcohol. Artık hiç içki içmiyor
ABSTAINING VOTE : English Turkish Redhouse
politikaçekimser oy
ABSTEMIOUS : English Turkish Redhouse
ab.ste.mi.ousäbsti'miyıs sıfat yeme içme konusunda azla yetinen; tensel zevklerle az ilgilenen
ABSTENTION : English Turkish Redhouse
ab.sten.tionäbsten'şın isim
hiç yapmama, sakınma.
politika çekimser oy
ABSTINENCE : English Turkish Redhouse
ab.sti.nenceäb'stınıns isim (bir şeyi) yapmama, (kendini bir şeyden) mahrum etme
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani