Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
CONCEIVE : English Turkish Redhouse

con.ceivekınsiv' fiil
gebe kalmak.
anlamak, kavramak, idrak etmek.
düşünmek, tasavvur etmek.
tasarlamak, aklına gelmek

CONCEIVE OF : English Turkish Redhouse

düşünmek

CONCENTRATE : English Turkish Redhouse

con.cen.tratekan'sıntreyt fiil
toplamak; toplanmak.
yoğunlaştırmak; yoğunlaşmak.
deriştirmek, koyulaştırmak.
düşünceyi/dikkati/gücü bir noktada toplamak, konsantre olmak. isim derişik madde

CONCENTRATED : English Turkish Redhouse

con.cen.trat.edsıfat
konsantre, derişik.
yoğun

CONCENTRATION : English Turkish Redhouse

con.cen.tra.tionkansıntrey'şın isim
dikkati bir noktada toplama, konsantrasyon.
toplanma, toplaşım; toplama.
derişim, konsantrasyon

CONCENTRATION CAMP : English Turkish Redhouse

toplama kampı

CONCENTRIC : English Turkish Redhouse

con.cen.trickınsen'trîk sıfat merkezleri bir, ortak merkezli

CONCEPT : English Turkish Redhouse

con.ceptkan'sept isim
kavram, mefhum.
görüş, fikir

CONCEPTION : English Turkish Redhouse

con.cep.tionkınsep'şın isim
gebe kalma.
başlangıç.
kavram.
düşünce, fikir, görüş

CONCERN : English Turkish Redhouse

con.cernkınsırn' isim
(birini) ilgilendiren şey: It's one of our maqor concerns. Bizi en çok ilgilendiren şeylerden biri.
ilgi: I understand the reason for your concern. Duyduğunuz ilginin sebebini anlıyorum.
endişe, kaygı: That is not a cause for concern. Kaygılanılması gereken bir şey değil o.
firma. fiil
ilgili olmak; ilgilendirmek; etkilemek: The article concerns the future. Makale gelecekle ilgili. This doesn't concern you. Bu seni ilgilendirmez.
kaygılandırmak

CONCERN ONESELF WITH : English Turkish Redhouse

ile meşgul olmak, ile ilgilenmek

CONCERNED : English Turkish Redhouse

con.cernedkınsırnd' sıfat
ilgili, alakalı.
endişeli, düşünceli

CONCERNING : English Turkish Redhouse

con.cern.ingkınsır'nîng edat ile ilgili olarak,
e dair, hakkında

CONCERT : English Turkish Redhouse

con.certkan'sırt isim
konser, dinleti.
uyum, ahenk, birlik

CONCERTED : English Turkish Redhouse

con.cert.edkınsır'tîd sıfat
birlikte yapılmış.
birlikte planlanmış

CONCERTO : English Turkish Redhouse

con.cer.tokınçer'to isim konçerto

CONCESSION : English Turkish Redhouse

con.ces.sionkınseş'ın isim
kabul, itiraf, teslim.
imtiyaz, ayrıcalık hakkı

CONCH : English Turkish Redhouse

conchkanç isim büyük deniz kabuğu

CONCILIATE : English Turkish Redhouse

con.cil.i.atekınsîl'iyeyt fiil
gönlünü almak, yatıştırmak.
uzlaştırmak

CONCILIATION : English Turkish Redhouse

con.cil.i.a.tionisim
yatıştırma.
uzlaştırma

CONCILIATORY : English Turkish Redhouse

con.cil.i.a.to.rykınsîl'iyıtori sıfat yatıştırıcı

CONCISE : English Turkish Redhouse

con.cisekınsays' sıfat az ve öz, kısa, veciz, özlü

CONCISELY : English Turkish Redhouse

con.cise.lyzarf az ve öz, kısaca

CONCLUDE : English Turkish Redhouse

con.cludekınklud' fiil
bitirmek, son vermek; bitmek, sona ermek.
sonuçlandırmak, neticelendirmek.
bir karara varmak, karar vermek.
sonuç çıkarmak

CONCLUDING : English Turkish Redhouse

con.clud.ingkınklud'îng sıfat son, bitiş