English Turkish Redhouse
ROUGHHEWN : English Turkish Redhouse
ough.hewnr^f'hyun sıfat kaba yontulmuş
ROUGHHOUSE : English Turkish Redhouse
ough.houser^f'haus isim, argo gürültü patırtı. fiil, argo gürültü patırtı çıkarmak
ROUGHLY : English Turkish Redhouse
ough.lyzarf
kabaca.
aşağı yukarı, yaklaşık olarak
ROUGHNECK : English Turkish Redhouse
ough.neckr^f'nek isim, argo külhanbeyi
ROUGHSHOD : English Turkish Redhouse
ough.shodr^f'şad sıfat bakınız ride roughshod over
RUMPUS ROOM : English Turkish Redhouse
evde oyun salonu
RUN : English Turkish Redhouse
unr^n isim
koşuş, koşma.
(çorapta) kaçık.
ticaret talep, istem, rağbet.
gezi, gezinti.
yol, rota.
akış.
spor koşu.
sinema gösterim süresi.
balık akını; akın
RUN A BLOCKADE : English Turkish Redhouse
ablukayı yarmak
RUN A BOUNDARY : English Turkish Redhouse
sınırı geçmek
RUN A RISK : English Turkish Redhouse
iske girmek
RUN A TEMPERATURE : English Turkish Redhouse
(birinin) ateşi olmak, vücut ısısı fazla olmak
RUN ABOUT : English Turkish Redhouse
koşuşturmak, öteye beriye koşmak
RUN ACROSS : English Turkish Redhouse
astlamak, tesadüf etmek
RUN AFTER : English Turkish Redhouse
-in peşinden koşmak
RUN AGAINST : English Turkish Redhouse
e çatmak.
e çarpmak
RUN AGROUND : English Turkish Redhouse
karaya oturmak
RUN ALONG : English Turkish Redhouse
konuşma diligitmek. Run along now! Haydi, şimdi git! (Çocuklara söylenir.)
RUN AMOK : English Turkish Redhouse
çıldırmak.
insanları öldürmek amacıyla sağa sola saldırmak
RUN AN ERRAND : English Turkish Redhouse
ir iş için bir yere gitmek
RUN AWAY : English Turkish Redhouse
kaçmak, firar etmek
RUN AWAY WITH : English Turkish Redhouse
i alıp kaçmak.
(âşığı) ile kaçmak.
(bir konuda) en çok başarı kazanan biri olmak
RUN CIRCLES AROUND SOMEONE : English Turkish Redhouse
irini cebinden çıkarmak, birine taş çıkarmak; birini gölgede bırakmak, birinin pabucunu dama atmak
RUN COUNTER TO : English Turkish Redhouse
e aykırı düşmek,
e uymamak.
e zıt gitmek
RUN DRY : English Turkish Redhouse
kurumak
RUN ERRANDS : English Turkish Redhouse
ayak işleri yapmak; ayak işlerine bakmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani