Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
RUN FOR ONE'S LIFE : English Turkish Redhouse

kaçıp kurtulmak

RUN HARD : English Turkish Redhouse

hızlı koşmak

RUN INTO : English Turkish Redhouse

e rast gelmek.
e çarpmak

RUN INTO DEBT : English Turkish Redhouse

orca girmek

RUN LOW : English Turkish Redhouse

azalmak

RUN OFF : English Turkish Redhouse

kaçmak.
matbaacılık basmak.
(yarışta, oyunda) beraberliği çözmek.
with
i çalmak,
i aşırmak.
with (âşığı) ile kaçmak

RUN ON : English Turkish Redhouse

devam etmek.
devamlı konuşmak

RUN OUT : English Turkish Redhouse

dışarı koşmak.
(süre) bitmek.
tükenmek.
of
den dışarı atmak,
den kovmak

RUN OUT OF TIME : English Turkish Redhouse

(birinin) vakti kalmamak

RUN OUT ON : English Turkish Redhouse

(birini) terketmek

RUN OVER : English Turkish Redhouse

çarpıp üstünden geçmek; ezmek, çiğnemek.
to (bir yere) gidivermek.
tekrarlamak.
gözden geçirmek.
taşmak

RUN RINGS AROUND SOMEONE : English Turkish Redhouse

irini cebinden çıkarmak, birine taş çıkarmak; birini gölgede bırakmak, birinin pabucunu dama atmak

RUN RIOT : English Turkish Redhouse

gemi azıya almak.
(bitki) dal budak salıp her yeri sarmak

RUN SHORT OF : English Turkish Redhouse

(malzemesi) tükenmek, kıtlaşmak

RUN SOMEONE TO EARTH : English Turkish Redhouse

irini/bir şeyi arayıp tarayıp bulmak

RUN SOMETHING TO EARTH : English Turkish Redhouse

irini/bir şeyi arayıp tarayıp bulmak

RUN THE GAMUT : English Turkish Redhouse

her çeşidi/türü olmak

RUN THE GAUNTLET : English Turkish Redhouse

sıra dayağı yemek

RUN THROUGH : English Turkish Redhouse

(bir şeyi) çabucak tüketmek; (bir şeyi) israf etmek.
(bir taşıt) (durulması gereken bir yerden) durmadan geçmek.
(kılıç, süngü v.b.'ni) bir vuruşta (birinin) gövdesinden geçirmek

RUN TRUE TO FORM : English Turkish Redhouse

kendisinden beklenildiği gibi davranmak

RUN UP : English Turkish Redhouse

(ödenecek bir faturayı) yüklü bir hale getirmek.
artırmak.
(bayrak) çekmek.
dikivermek

RUN UP AGAINST A BLANK WALL : English Turkish Redhouse

çıkmaza girmek, açmaza düşmek

RUN UPON : English Turkish Redhouse

-e rastlamak

RUN WILD : English Turkish Redhouse

(çocuk) taşkınca davranmak, azmak.
(bitki) azıp çok yayılmak

RUN-DOWN : English Turkish Redhouse

un-downr^n'daun sıfat
köhne, harap.
yorgun, hastalıklı, zayıf