Multilingual Turkish Dictionary English Turkish Redhouse

SAMOS : English Turkish Redhouse

Sa.mossey'mıs, sä'mıs, sa'môs isim Sisam

SAMOTHRACE : English Turkish Redhouse

Sam.o.thracesäm'ıthreys, säm'othreys isim Semadirek, Semendirek

SAMPLE : English Turkish Redhouse

sam.plesäm'pıl isim örnek, numune; model; mostra; eşantiyon. fiil örnek olarak denemek

SANATORIUM : English Turkish Redhouse

san.a.to.ri.umsänıtôr'iyım isim (sanatoriums/sanatoria) sanatoryum

SANCTIFY : English Turkish Redhouse

sanc.ti.fysängk'tıfay fiil
kutsallaştırmak.
kutsamak

SANCTIMONIOUS : English Turkish Redhouse

sanc.ti.mo.ni.oussängktımo'niyıs sıfat dindarlık taslayan, sahte sofu

SANCTIMONIOUSLY : English Turkish Redhouse

sanc.ti.mo.ni.ous.lyzarf dindarlık taslayarak

SANCTION : English Turkish Redhouse

sanc.tionsängk'şın isim
onay, tasdik.
hukuku ihlal nedeniyle verilen ceza.
yaptırım, müeyyide. fiil onaylamak, tasdik etmek

SANCTITY : English Turkish Redhouse

sanc.ti.tysängk'tıti isim kutsallık

SANCTUARY : English Turkish Redhouse

sanc.tu.ar.ysängk'çuweri isim
tapınak, mabet.
kutsal yer.
sığınak

SAND : English Turkish Redhouse

sandsänd isim
kum.
çoğul kumluk, kumsal

SAND DUNE : English Turkish Redhouse

kumul

SAND MARTIN : English Turkish Redhouse

kumkırlangıcı

SANDAL : English Turkish Redhouse

san.dalsän'dıl isim sandal, sandalet

SANDBAR : English Turkish Redhouse

sand.barsänd'bar isim kıyı dili, sahil kordonu

SANDBLAST : English Turkish Redhouse

sand.blastsänd'bläst fiil kum püskürterek temizlemek

SANDPAPER : English Turkish Redhouse

sand.pa.persänd'peypır isim zımpara kâğıdı. fiil (zımpara kâğıdı ile) zımparalamak

SANDWICH : English Turkish Redhouse

sand.wichsänd'wîç isim sandviç. fiil between (iki şeyin) arasına sıkıştırmak

SANDY : English Turkish Redhouse

sand.ysän'di sıfat
kumlu.
saman sarısı (saç)

SANE : English Turkish Redhouse

saneseyn sıfat
aklı başında.
mantıklı

SANG : English Turkish Redhouse

sangsäng fiil bakınız sing

SANGUINARY : English Turkish Redhouse

san.gui.nar.ysäng'gwıneri sıfat
kanlı.
kana susamış, kan dökücü

SANGUINE : English Turkish Redhouse

san.guinesäng'gwîn sıfat
umutlu; iyimser.
neşeli.
kan gibi kırmızı, kan renginde (beniz)

SANITARIUM : English Turkish Redhouse

san.i.tar.i.umsänıter'iyım isim (sanitariums/sanitaria) bakınız sanatorium

SANITARY : English Turkish Redhouse

san.i.tar.ysän'ıteri sıfat
sağlıkla ilgili.
sağlıklı, temiz