Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
SCOTCH : English Turkish Redhouse

Scotchskaç isim
İskoç viskisi, İskoç.
bir bardak İskoç viskisi.
İskoç İngilizcesi. sıfat
İskoç.
çok tutumlu; pinti

SCOTCH PLAID : English Turkish Redhouse

ekose

SCOTCH TAPE : English Turkish Redhouse

seloteyp

SCOTLAND : English Turkish Redhouse

Scot.landskat'lınd isim İskoçya

SCOTLAND YARD : English Turkish Redhouse

Londra Emniyet Müdürlüğünün Dedektif Masası

SCOTS : English Turkish Redhouse

Scotsskats isim İskoç İngilizcesi. sıfat İskoç

SCOTSMAN : English Turkish Redhouse

Scots.manskats'mın isim (Scotsmen) İskoçyalı erkek, İskoçyalı

SCOTSWOMAN : English Turkish Redhouse

Scots.wom.anskats'wûmın isim (Scotswomen) İskoçyalı kadın, İskoçyalı

SCOTTISH : English Turkish Redhouse

Scot.tishskat'îş sıfat İskoç

SCOUNDREL : English Turkish Redhouse

scoun.drelskaun'drıl isim hergele, dürzü

SCOUR : English Turkish Redhouse

scourskaur fiil
ovalayarak temizlemek.
süpürüp götürmek

SCOURGE : English Turkish Redhouse

scourgeskırc fiil
kırbaçlamak, kamçılamak.
şiddetle cezalandırmak. isim
kırbaç, kamçı.
bela, felaket

SCOUT : English Turkish Redhouse

scoutskaut isim
izci, gözcü, keşif kolu.
casus (asker, gemi veya uçak). fiil keşif yapmak, keşfe çıkmak

SCOUT AROUND : English Turkish Redhouse

arayıp taramak

SCOUTING : English Turkish Redhouse

scout.ingisim izcilik

SCOWL : English Turkish Redhouse

scowlskaul fiil kaşlarını çatmak; at
e kaşlarını çatıp bakmak. isim kaş çatma

SCRABBLE : English Turkish Redhouse

scrab.bleskräb'ıl fiil
eşelemek; tırmalamak.
karalamak, çiziktirmek

SCRAGGLY : English Turkish Redhouse

scrag.glyskräg'li sıfat düzensiz, çarpık çurpuk

SCRAM : English Turkish Redhouse

scramskräm fiil, argo (scrammed, scramming) sıvışmak, tüymek

SCRAMBLE : English Turkish Redhouse

scram.bleskräm'bıl fiil
up
e tırmanmak.
for için kapışmak.
karıştırmak.
askeri (düşman uçaklarının yolunu kesmek için) acele havalanmak.
radyo (konuşmayı gizli tutmak için) sinyali değiştirmek. isim
sürünerek tırmanma.
kapış, kapma

SCRAMBLED EGGS : English Turkish Redhouse

çırpılıp yağda pişirilmiş yumurta

SCRAP : English Turkish Redhouse

scrapskräp isim
ufak parça.
artık, kırıntı, kırpıntı, hurda.
çoğul artık. fiil (scrapped, scrap ping) ıskartaya çıkarmak, atmak

SCRAP HEAP : English Turkish Redhouse

kırpıntı yığını, hurda yığını

SCRAP IRON : English Turkish Redhouse

hurda demir