English Turkish Redhouse
SEDUCE : English Turkish Redhouse
se.ducesîdus' fiil
ayartmak, azdırmak, baştan çıkarmak.
iğfal etmek
SEDUCER : English Turkish Redhouse
se.duc.erisim iğfal eden adam
SEDUCTION : English Turkish Redhouse
se.duc.tionsîd^k'şın isim
ayartma, baştan çıkarma.
iğfal
SEDUCTIVE : English Turkish Redhouse
se.duc.tivesîd^k'tîv sıfat ayartıcı, baştan çıkaran, çekici
SEE : English Turkish Redhouse
seesi fiil (saw, seen)
görmek.
anlamak.
bakmak.
görüşmek, kabul etmek: He went to see his boss. Amiriyle görüşmeye gitti.
geçirmek: We have seen some hard times. Zor günler geçirdik
SEE ABOUT : English Turkish Redhouse
icabına bakmak, bir yolunu bulmaya çalışmak
SEE DOUBLE : English Turkish Redhouse
şeşi beş görmek, biri iki görmek
SEE EYE TO EYE : English Turkish Redhouse
tamamen aynı fikirde olmak
SEE FIT : English Turkish Redhouse
-i uygun görmek
SEE FIT TO : English Turkish Redhouse
-i uygun görmek
SEE HOW THE LAND LIES : English Turkish Redhouse
işlerin ne durumda olduğuna bakmak, nabız yoklamak
SEE ONE THROUGH : English Turkish Redhouse
yetmek, idare etmek. This much food will see us through this journey. Bu kadar yemekle bu yolculuğu çıkarırız
SEE RED : English Turkish Redhouse
çok öfkelenmek, gözünü kan bürümek
SEE SOMEONE HOME : English Turkish Redhouse
irini evine bırakmak
SEE SOMEONE OFF : English Turkish Redhouse
irini geçirmek, birini uğurlamak, birini yolcu etmek
SEE SOMETHING OUT : English Turkish Redhouse
ir şeyi sonuna getirmek, bitirmek
SEE SOMETHING THROUGH : English Turkish Redhouse
ir şeyin sonunu getirmek
SEE THE LIGHT : English Turkish Redhouse
ir şeyin aslını anlamak
SEE THE LIGHT OF DAY : English Turkish Redhouse
doğmak, dünyaya gelmek.
gerçekleşmek, meydana gelmek
SEE THE WORLD THROUGH ROSE-COLORED GLASSES : English Turkish Redhouse
dünyayı tozpembe görmek
SEE THINGS : English Turkish Redhouse
hayal görmek
SEE THROUGH SOMEONE : English Turkish Redhouse
irinin/bir şeyin kim/ne olduğunu anlamak
SEE THROUGH SOMETHING : English Turkish Redhouse
irinin/bir şeyin kim/ne olduğunu anlamak
SEE TO : English Turkish Redhouse
ile ilgilenmek,
in icabına bakmak
SEE WHICH WAY THE WIND IS BLOWING : English Turkish Redhouse
hangi tarafın/grubun/kişinin şansının yaver gittiğini anlamak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani