English Turkish Redhouse
SET LOOSE : English Turkish Redhouse
serbest bırakmak, salıvermek
SET OFF : English Turkish Redhouse
yola çıkmak.
patlatmak.
başlatmak.
(bir şeyin) güzelliğini ortaya çıkarmak
SET ON A PEDESTAL : English Turkish Redhouse
idealize etmek, yüksek paye vermek
SET ON FIRE : English Turkish Redhouse
tutuşturmak, yakmak; ateşe vermek
SET ONE'S HEART ON : English Turkish Redhouse
-i çok istemek
SET ONE'S MIND ON : English Turkish Redhouse
-i çok arzu etmek,
i kafasına koymak
SET ONE'S SIGHTS ON : English Turkish Redhouse
-i amaçlamak
SET SAIL : English Turkish Redhouse
yelken açmak
SET SOMEONE AGAINST SOMETHING : English Turkish Redhouse
irini bir şeyin aleyhine çevirmek
SET SOMEONE AN EXAMPLE : English Turkish Redhouse
irine örnek olmak
SET SOMEONE APART : English Turkish Redhouse
(belirli bir şey) birini başkalarından ayırmak/sivriltmek
SET SOMEONE AT EASE : English Turkish Redhouse
irini rahatlatmak
SET SOMEONE BACK : English Turkish Redhouse
bir oyuncuya puan kaybettirmek.
konuşma dili birine (belirli bir miktar para) kaybettirmek.
birini (belirli bir zaman için) geciktirmek
SET SOMEONE BESIDE : English Turkish Redhouse
irini/bir şeyi (başka biriyle/bir şeyle) karşılaştırmak
SET SOMEONE DOWN : English Turkish Redhouse
irini (bir yere) indirmek
SET SOMEONE FREE : English Turkish Redhouse
irini/bir hayvanı azat etmek/serbest bırakmak
SET SOMEONE OVER AGAINST : English Turkish Redhouse
irini/bir şeyi (başkasıyla) karşılaştırmak/mukayese etmek
SET SOMEONE RIGHT : English Turkish Redhouse
(yanılmış olan) birine (bir şeyin) gerçekten nasıl olduğunu söylemek: I'm going to go over there this minute and set him right! Oraya hemen gidip ona neyin ne olduğunu anlatacağım
SET SOMEONE RIGHT ABOUT : English Turkish Redhouse
(yanılmış olan) birine (bir şeyin) gerçekten nasıl olduğunu söylemek: I'm going to go over there this minute and set him right! Oraya hemen gidip ona neyin ne olduğunu anlatacağım
SET SOMEONE STRAIGHT : English Turkish Redhouse
(birinin) yanlışını gidermek için kendisine gerçeği anlatmak
SET SOMEONE TO WORK : English Turkish Redhouse
irini işe koşmak
SET SOMEONE UP IN : English Turkish Redhouse
irinin (bir iş) yapmaya başlamasını sağlamak
SET SOMEONE'S MIND AT REST : English Turkish Redhouse
irinin kuşkularını ortadan kaldırmak; birini rahatlatmak
SET SOMEONE'S TEETH ON EDGE : English Turkish Redhouse
irini sinirlendirmek, birinin sinirlerini bozmak
SET SOMETHING AFLOAT : English Turkish Redhouse
ir şeyi yüzdürmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani