Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
SHAKEDOWN : English Turkish Redhouse

shake.downşeyk'daun isim, argo birinden para sızdırma

SHAKEDOWN FLIGHT : English Turkish Redhouse

deneme uçuşu

SHAKER : English Turkish Redhouse

shak.erşey'kır isim çalkalama kabı

SHAKEUP : English Turkish Redhouse

shake.upşeyk'^p isim reorganizasyon

SHAKY : English Turkish Redhouse

shak.yşey'ki sıfat
titrek; sarsak.
sağlam olmayan, sakat

SHALE : English Turkish Redhouse

shaleşeyl isim killi şist, killi yapraktaşı

SHALL : English Turkish Redhouse

shallşäl yardımcı fiil (should)
Gelecek zaman kipinde kullanılır: I shall bolt the door. Kapıyı sürgüleyeceğim.
Kararlılık belirtir: I pledge my life that they shall be free. Hür bırakılacaklarına hayatım üzerine ant içerim.
Söz verme durumunda kullanılır: You shall have what you need. Size ne gerekirse vereceğim.
Emir belirtir: You shall not kill. Öldürmeyeceksin.
Kaçınılmazlık belirtir: Whatever shall be
... Ne olacaksa

SHALLOT : English Turkish Redhouse

shal.lotşılat', şäl'ıt isim
yabanisarımsak, yabanisarmısak.
yeşil soğan, taze soğan

SHALLOW : English Turkish Redhouse

shal.lowşäl'o sıfat
sığ, sığlık.
yüzeysel, derine inmeyen, basit. isim sığ yer, sığlık

SHAM : English Turkish Redhouse

shamşäm isim
yapmacık, sahtelik.
oyun, hile; danışıklı dövüş. sıfat sahte, suni; yalandan. fiil (shammed, shamming) (bir şey) yapar gibi yapmak; yalandan yapmak

SHAMBLE : English Turkish Redhouse

sham.bleşäm'bıl fiil ayaklarını sürüyerek yürümek

SHAMBLES : English Turkish Redhouse

sham.blesşäm'bılz isim
darmadağın bir yer, karmakarışık bir yer; yıkıntı.
hercümerç, karışıklık.
mezbaha

SHAME : English Turkish Redhouse

shameşeym isim utanç, hicap. Shame on you! Utan! fiil
rezil etmek.
gölgede bırakmak.
(birini) utandırarak (bir şey yapmaya) mecbur etmek

SHAMEFACED : English Turkish Redhouse

shame.facedşeym'feyst sıfat
utangaç, mahcup, çekingen.
utanç içinde

SHAMEFUL : English Turkish Redhouse

shame.fulşeym'fıl sıfat utanç verici, yüz kızartıcı, utandırıcı, utanılacak, ayıp; rezil

SHAMELESS : English Turkish Redhouse

shame.lessşeym'lîs sıfat utanmaz; yüzsüz; utançtan yoksun

SHAMPOO : English Turkish Redhouse

sham.pooşämpu' isim şampuan. fiil şampuanla yıkamak

SHAMROCK : English Turkish Redhouse

sham.rockşäm'rak isim yonca

SHAN'T : English Turkish Redhouse

shan'tşänt kısaltma shall not

SHANK : English Turkish Redhouse

shankşängk isim
baldır; incik.
kasaplık incik

SHANTY : English Turkish Redhouse

shan.tyşän'ti isim baraka

SHAPE : English Turkish Redhouse

shapeşeyp isim
biçim, şekil.
hal. That firm's in bad shape. O firmanın durumu kötü. fiil
i bir şekle sokmak,
e bir şekil vermek.
into
den (bir şey) yapmak: He shaped the clay into a pot. Çamurdan bir çömlek yaptı

SHAPE UP : English Turkish Redhouse

(biri) iyi bir yolda olmak; (iş v.b.) iyi gitmek: Things are shaping up well. İşler iyi gidiyor

SHAPED : English Turkish Redhouse

shapedşeypt sıfat (like) şeklinde, biçiminde: heart-shaped kalp şeklinde. It's shaped like a pyramid. Şekli piramide benziyor

SHAPELESS : English Turkish Redhouse

shape.lessşeyp'lîs sıfat biçimsiz, şekilsiz; kalıpsız