English Turkish Redhouse
SHEIKH : English Turkish Redhouse
sheikhşik, [İngiliz İngilizcesi] şeyk isim şeyh, kabile reisi
SHELF : English Turkish Redhouse
shelfşelf isim (shelves)
raf.
coğrafya şelf
SHELL : English Turkish Redhouse
shellşel isim
(sert) kabuk; kavkı: sea shell deniz kabuğu.
mermi.
(fişeğe ait) kovan.
içi yok olmuş bir şeyin dışı: I saw only the burned shells of buildings. Ancak yanık binaların dış duvarlarını gördüm.
(kürekli) yarış teknesi
SHELLAC : English Turkish Redhouse
shel.lacşıläk' isim gomalak
SHELLFISH : English Turkish Redhouse
shell.fishşel'fîş isim kabuklular
SHELTER : English Turkish Redhouse
shel.terşel'tır isim
sığınak; barınak; korunak.
siper: They took shelter under a tree. Bir ağacın siperine sığındılar. fiil
korumak.
barındırmak; barınmak.
saklanmak; sığınmak; siperlenmek
SHELTERED : English Turkish Redhouse
shel.ter.edsıfat
mahfuz; kuytu, siper.
kötü ve tatsız şeylerden korunmuş, kötü ve tatsız şeylerden uzak
SHELVE : English Turkish Redhouse
shelveşelv fiil
rafa koymak/kaldırmak.
rafa koymak/kaldırmak, şimdilik vazgeçmek
SHELVES : English Turkish Redhouse
shelvesşelvz isim, çoğul bakınız shelf
SHENANIGAN : English Turkish Redhouse
she.nan.i.ganşînän'ıgın isim, konuşma dili
maskaralık, saçmalık, saçma şey, komik şey.
yaramazlık, yaramaz davranış.
oyun, hile, numara
SHEPHERD : English Turkish Redhouse
shep.herdşep'ırd isim çoban. fiil (rehber veya refakatçi olarak) (birini) getirmek veya götürmek, (birine) refakat etmek
SHERBET : English Turkish Redhouse
sher.betşır'bît isim bir çeşit meyveli dondurma
SHERIFF : English Turkish Redhouse
sher.iffşer'îf isim şerif (bir polis amiri)
SHETLAND : English Turkish Redhouse
shet.landşet'lınd isim şetlant
SHETLAND WOOL : English Turkish Redhouse
şetlant
SHI'A : English Turkish Redhouse
Shi'.aşi'yı isim bakınız the Shi'a
SHI'I : English Turkish Redhouse
Shi'.işi'yi isim, sıfat Şii
SHI'ISM : English Turkish Redhouse
Shi'.ismşi'yîzım isim Şiilik
SHI'ITE : English Turkish Redhouse
Shi'.iteşi'yayt isim, sıfat bakınız Shi'i
SHIELD : English Turkish Redhouse
shieldşild isim
kalkan.
siper; koruyucu şey. fiil korumak; siper etmek: He shielded his eyes with his hand. Elini gözlerine siper etti
SHIFT : English Turkish Redhouse
shiftşîft isim
(rüzgâr için) yönünü değiştirme.
vardiya.
çok sade bir çeşit kadın elbisesi
SHIFT DOWN INTO : English Turkish Redhouse
(belirli bir vitese) almak
SHIFT FOR ONESELF : English Turkish Redhouse
kendi hayatını kazanmak
SHIFT GEARS : English Turkish Redhouse
vites değiştirmek
SHIFT ONE'S GROUND : English Turkish Redhouse
savunduğu konuyu başka birtakım gerekçelere dayatmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani