Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
SHOOT THE BREEZE : English Turkish Redhouse

konuşma diliçene çalmak, kaynatmak; yarenlik etmek

SHOOT THE BULL : English Turkish Redhouse

konuşma diliçene çalmak, kaynatmak; yarenlik etmek

SHOOT UP : English Turkish Redhouse

(birinin boyu) hızla uzamak.
hızla yükselmek.
(alev) parlamak.
damardan uyuşturucu almak.
her tarafa ateş etmek; her tarafa rasgele ateş etmek

SHOOTING : English Turkish Redhouse

shoot.ingşu'tîng isim
ateş, ateşli silahların atılması.
(ateşli silahla) birinin yaralanması veya öldürülmesi.
(hedefi) (silahla) vurma.
sinema çevirim

SHOOTING BRAKE : English Turkish Redhouse

İngiliz İngilizcesisteyşın

SHOOTING OF A FILM : English Turkish Redhouse

filmin çevirimi

SHOOTING RANGE : English Turkish Redhouse

atış poligonu, poligon

SHOOTING STAR : English Turkish Redhouse

akanyıldız, ağma

SHOP : English Turkish Redhouse

shopşap isim
(perakende satış yapılan) dükkân.
(zanaatçıya ait) atölye; tamirhane.
(ortaokul ve liselerde) zanaat dersi. fiil (shopped, shopping) (for) (belirli şeylerin peşinde) çarşı pazar dolaşmak

SHOP AROUND : English Turkish Redhouse

en uygun fiyatların peşinde çarşı pazar dolaşmak

SHOP ASSISTANT : English Turkish Redhouse

İngiliz İngilizcesitezgâhtar

SHOPKEEPER : English Turkish Redhouse

shop.keep.erşap'kipır isim çarşı esnafı, esnaf, dükkâncı

SHOPLIFT : English Turkish Redhouse

shop.liftşap'lîft fiil dükkânlardan (mal) aşırmak; dükkânlardan mal aşırmak

SHOPPING : English Turkish Redhouse

shop.pingşap'îng isim (belirli şeylerin peşinde) çarşı pazar dolaşma

SHOPPING CENTER : English Turkish Redhouse

alışveriş merkezi, çarşı

SHOPWINDOW : English Turkish Redhouse

shop.win.dowşap'wîndo isim vitrin

SHOPWORN : English Turkish Redhouse

shop.wornşap'wôrn sıfat (rafta satılmadan uzun zaman kalıp) eskimiş (mal)

SHORE : English Turkish Redhouse

shoreşôr fiil
up (bir şeyin çökmesini önlemek için) bir tarafına destek koymak, desteklemek, payanda vurmak.
up (fiyatları) desteklemek

SHORELINE : English Turkish Redhouse

shore.lineşôr'layn isim kıyı şeridi

SHORN : English Turkish Redhouse

shornşôrn fiil bakınız shear

SHORT : English Turkish Redhouse

shortşôrt sıfat
kısa.
kısa boylu, kısa.
ters, sert, gönül kırıcı. isim, elektrik kısa devre

SHORT AND SWEET : English Turkish Redhouse

az ve öz

SHORT CUT : English Turkish Redhouse

kestirme yol

SHORT MEASURE : English Turkish Redhouse

eksik ölçü

SHORT OF : English Turkish Redhouse

- den başka: She tried everything short of firing him. Onu sepetlemekten başka her şeyi denedi