English Turkish Redhouse
SHOW SOMEONE THE DOOR : English Turkish Redhouse
irini kovmak, birine kapıyı göstermek
SHOW SOMEONE THE WAY TO DO SOMETHING : English Turkish Redhouse
irine bir şeyin nasıl yapıldığını göstermek
SHOW SOMEONE UP : English Turkish Redhouse
birinin foyasını ortaya çıkarmak.
birini utandırmak
SHOW UP : English Turkish Redhouse
konuşma dili
gelmek.
çıkagelmek
SHOWCASE : English Turkish Redhouse
show.caseşo'keys isim vitrin, camekân
SHOWDOWN : English Turkish Redhouse
show.downşo'daun isim bir kavganın galibini belirleyecek olay
SHOWER : English Turkish Redhouse
show.erşau'wır isim
kısa süren yağmur.
duş, duş yapma.
duş, duş yapma yeri.
duş, duş yapmayı sağlayan aygıt.
geline veya bebeğe hediye verilen parti. fiil
yağmur yağmak.
yağmak.
yağdırmak.
duş yapmak/almak
SHOWN : English Turkish Redhouse
shownşon fiil bakınız show
SHOWOFF : English Turkish Redhouse
show.offşo'wôf isim gösteriş yapan kimse, fiyakacı, cakacı
SHOWROOM : English Turkish Redhouse
show.roomşo'rum isim galeri (bir malın sergilendiği salon)
SHOWY : English Turkish Redhouse
show.yşo'wi sıfat gösterişli; göz boyayan
SHRANK : English Turkish Redhouse
shrankşrängk fiil bakınız shrink
SHRAPNEL : English Turkish Redhouse
shrap.nelşräp'nıl isim, askeri şarapnel
SHRED : English Turkish Redhouse
shredşred isim
ince şerit.
ufak parça, parçacık. fiil (shredded, shredding)
dilmek; ditmek.
lime lime etmek
SHREW : English Turkish Redhouse
shrewşru isim
zooloji sivrifare.
şirret kadın, şirret
SHREWD : English Turkish Redhouse
shrewdşrud sıfat kurnaz; açıkgöz, hinoğlu
SHREWISH : English Turkish Redhouse
shrew.ishşru'wîş sıfat şirret
SHRIEK : English Turkish Redhouse
shriekşrik fiil çığlık atmak; feryat etmek. isim çığlık; feryat
SHRILL : English Turkish Redhouse
shrillşrîl sıfat tiz (ses), tiz sesli; kulak tırmalayıcı
SHRIMP : English Turkish Redhouse
shrimpşrîmp isim
karides.
argo bücür kimse, bücür, bızdık
SHRINE : English Turkish Redhouse
shrineşrayn isim tapınak, mabet
SHRINK : English Turkish Redhouse
shrinkşrîngk fiil (shrank/shrunk, shrunk/shrunken)
(kumaş) çekmek, daralıp kısalmak; (kumaşı) çektirmek.
(bir şeyin) suyu çekilmek; (bir şeyin) suyunu çektirmek.
azalmak; azaltmak.
(bir şeyin) değeri azalmak; (bir şeyin) değerini azaltmak.
sinmek, pusmak. isim, konuşma dili psikiyatr, ruh doktoru
SHRINK FROM : English Turkish Redhouse
(korkudan)
den çekinmek
SHRINKAGE : English Turkish Redhouse
shrink.ageisim
(kumaşta) çekme.
fire
SHRIVEL : English Turkish Redhouse
shriv.elşrîv'ıl fiil (shriveled/shrivelled, shriveling/shrivelling) kuruyup buruş buruş olmak; büzüşmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani