Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
SICK AT HEART : English Turkish Redhouse

üzgün, kederli

SICK LEAVE : English Turkish Redhouse

hastalık izni

SICKEN : English Turkish Redhouse

sick.ensîk'ın fiil
tiksindirmek, midesini bulandırmak.
hastalanmak.
midesi bulanmak; midesini bulandırmak.
of
den illallah demek

SICKENING : English Turkish Redhouse

sick.en.ingsîk'ınîng sıfat
mide bulandırıcı.
iğrenç, mide bulandırıcı, tiksindirici.
korkunç

SICKLE : English Turkish Redhouse

sick.lesîk'ıl isim orak. fiil orakla biçmek

SICKLY : English Turkish Redhouse

sick.lysîk'li sıfat
hastalıklı.
solgun ve nahoş (renk, tebessüm).
mide bulandırıcı.
sağlıklı olmayan (iklim)

SICKNESS : English Turkish Redhouse

sick.nesssîk'nîs isim
hastalık.
mide bulantısı

SIDE : English Turkish Redhouse

sidesayd isim
yan, taraf: One side of the sheet was blank. Sayfanın bir yüzü boştu. Look at the matter from all sides. Meseleye her yönden bak. I've got a pain in my right side. Sağ yanımda bir ağrı var. He's Turkish on his father's side. Baba tarafından Türktür.
denizcilikle ilgili borda.
kenar.
taraf: Which side are you for? Hangi tarafı tutuyorsun? sıfat
yan, ikinci derecede olan, ikincil.
bir yanda bulunan, yan

SIDE BY SIDE : English Turkish Redhouse

yan yana

SIDE DISH : English Turkish Redhouse

aş yemek dışındaki yiyecek

SIDE EFFECT : English Turkish Redhouse

yan etki, yan tesir

SIDE STREET : English Turkish Redhouse

yan sokak

SIDEBOARD : English Turkish Redhouse

side.boardsayd'bôrd isim büfe (bir mobilya)

SIDEBURNS : English Turkish Redhouse

side.burnssayd'bırnz isim, çoğul favori (sakal vey saç)

SIDED : English Turkish Redhouse

sid.edsay'dîd sıfat yanlı, taraflı: an eight- sided figure sekiz yanlı bir şekil. a many-sided person çok yönlü bir kişi

SIDEKICK : English Turkish Redhouse

side.kicksayd'kîk isim, konuşma dili arkadaş, yardımcı

SIDELONG : English Turkish Redhouse

side.longsayd'lông zarf yandan: He looked sidelong at her. Ona yan gözle baktı. sıfat yandan olan: a sidelong glance yan yan bakma

SIDESTEP : English Turkish Redhouse

side.stepsayd'step fiil (sidestepped, sidestepping)
den kaçmak,
e yan çizmek

SIDESWIPE : English Turkish Redhouse

side.swipesayd'swayp fiil (bir şeye) yandan çarpmak

SIDETRACK : English Turkish Redhouse

side.tracksayd'träk isim, demiryolu barınma hattı; rampa hattı. fiil
(birini) asıl amacından saptırmak; (birini) lafa boğmak.
demiryolu
i barınma hattına almak

SIDEWALK : English Turkish Redhouse

side.walksayd'wôk isim yaya kaldırımı, kaldırım, trotuar

SIDEWAYS : English Turkish Redhouse

side.wayssayd'weyz zarf
yandan.
yan yan: Move sideways! Yan yan git!
yanlamasına, yan.
yana

SIDLE : English Turkish Redhouse

si.dlesayd'ıl fiil
yan yan gitmek.
(biri) yanaşmak.
yan yan getirmek; (gemiyi) yanaştırmak

SIDLE UP TO : English Turkish Redhouse

(birinin) yanına yaklaşmak, (birine) yanaşmak