English Turkish Redhouse
SILVERY : English Turkish Redhouse
sil.ver.ysîl'vıri sıfat
gümüşi.
berrak (ses)
SIMILAR : English Turkish Redhouse
sim.i.larsîm'ılır sıfat benzer, benzeş: It's similar to that. Ona benzer bir şey. These two things are similar. Bu iki şey birbirine benziyor. Emre and Feyhan are similar to each other in certain ways. Emre ve Feyhan'ın benzer tarafları var
SIMILARITY : English Turkish Redhouse
sim.i.lar.i.tysîmıler'ıti isim benzerlik, benzeyiş, benzeşlik
SIMILARLY : English Turkish Redhouse
sim.i.lar.lyzarf
birbirine benzer bir şekilde.
aynı şekilde
SIMILE : English Turkish Redhouse
sim.i.lesîm'ıli isim benzetme, benzeti, teşbih
SIMMER : English Turkish Redhouse
sim.mersîm'ır fiil
(kaynama noktasının biraz altında bir derecede) pişmek veya pişirmek.
(gizli bir iş) kaynamak.
with (öfke v.b. duygularla) (için için) kaynamak, dolu olmak
SIMMER DOWN! : English Turkish Redhouse
konuşma diliSakin ol!
SIMPER : English Turkish Redhouse
sim.persîm'pır fiil aptal aptal sırıtmak, pişmiş kelle gibi sırıtmak. isim aptalca sırıtış
SIMPLE : English Turkish Redhouse
sim.plesîm'pıl sıfat
sade, süssüz.
anlaması veya yapılması kolay, kolay, basit: a simple solution kolay bir çözüm.
kendi halinde, sıradan (kimse).
saf, kolayca aldatılabilen.
geri zekâlı; bunak.
Bir şeyin tekliğini vurgulamak için kullanılır: It's a desire for revenge, pure and simple. Bir intikam alma hırsından başka bir şey değil
SIMPLEMINDED : English Turkish Redhouse
sim.ple.mind.edsîm'pılmayn'dîd sıfat
basit, saf, kurnaz olmayan (kimse).
fazla basit (çare, cevap v.b.).
geri zekâlı
SIMPLETON : English Turkish Redhouse
sim.ple.tonsîm'pıltın isim aptal, avanak
SIMPLICITY : English Turkish Redhouse
sim.plic.i.tysîmplîs'ıti isim
sadelik, süssüzlük.
basitlik.
sıradanlık.
saflık, kolayca aldatılabilme
SIMPLIFICATION : English Turkish Redhouse
sim.pli.fi.ca.tionsîmplıfîkey'şın isim
basitleştirme, yalınlaştırma; basitleşme, yalınlaşma.
kolaylaştırma
SIMPLIFY : English Turkish Redhouse
sim.pli.fysîm'plıfay fiil
basitleştirmek, yalınlaştırmak.
kolaylaştırmak
SIMPLY : English Turkish Redhouse
sim.plysîm'pli zarf
sade bir şekilde, gösterişsiz bir şekilde.
açık ve samimi bir şekilde.
Bir şeyin tekliğini vurgulamak için kullanılır: He writes simply because he likes to. Yazı yazmasının tek sebebi hoşuna gitmesi. I simply can't! Bunu yapamam!
basit bir şekilde, kolay bir şekilde.
konuşma dili çok, tek kelimeyle: They're simply magnificent! Bunlar tek kelimeyle muhteşem
SIMULATE : English Turkish Redhouse
sim.u.latesîm'yıleyt fiil
taklidini yapmak; gibi yapmak: She simulated concern. İlgi gösterir gibi yaptı.
in benzerini yapmak
SIMULTANEOUS : English Turkish Redhouse
si.mul.ta.ne.oussaymıltey'niyıs sıfat aynı zamanda olan, aynı zamanda meydana gelen, simültane, eşzamanlı, eşanlı
SIN : English Turkish Redhouse
sinsîn fiil (sinned, sinning) günah işlemek; günaha girmek
SIN OF OMISSION : English Turkish Redhouse
ihmal suçu
SINAI : English Turkish Redhouse
Si.naisay'nay, say'niyay isim Sina
SINCE : English Turkish Redhouse
sincesîns zarf o zamandan beri, ondan sonra: He left Saturday, and I haven't seen him since. Cumartesi gitti; o zamandan beri görmedim. They started the work then and have been at it ever since. İşe o zaman başladılar ve o zamandan bu yana yapıyorlar. edat
den beri,
den itibaren. bağlaç
eli,
eli beri,
eliden beri. They've grown a lot since I saw them. Ben görmeyeli onlar çok büyümüş.
diğine göre, mademki, madem: Since you're so wealthy why don't you just buy the whole building? Mademki bu kadar zenginsin, neden binanın hepsini almıyorsun?
SINCE WHEN : English Turkish Redhouse
o zamandan beri: He suffered a fall last May, since when he's been confined to a wheelchair. Geçen Mayıs ayında düştü ve o zamandan beri tekerlekli sandalyeye mahkûm oldu
SINCE WHEN ...? : English Turkish Redhouse
Ne zamandan beri
..?: Since when have you been doing this? Bunu ne zamandan beri yapıyorsun?
SINCE WHEN? : English Turkish Redhouse
Ne zamandan beri?
SINCERE : English Turkish Redhouse
sin.ceresînsîr' sıfat içten, samimi, candan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani