Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
SIT : English Turkish Redhouse

sitsît fiil (sat, sitting)
oturmak.
(bir yerde) kalmak, durmak; bulunmak: The statue's been sitting in that corner for years. Heykel yıllardır o köşede duruyor.
on (heyete) üye olmak.
(resmi bir meclis, kurul v.b.) toplantı halinde olmak: The court sat for three weeks. Mahkeme üç hafta boyunca sürdü.
İngiliz İngilizcesi (imtihan) olmak, (sınava) girmek; (sınavda) olmak.
(tavuk) kuluçkaya oturmak/yatmak

SIT DOWN : English Turkish Redhouse

oturmak

SIT IN FOR : English Turkish Redhouse

(birine) vekâlet etmek

SIT IN ON : English Turkish Redhouse

dinleyici olarak (bir toplantıya) katılmak

SIT ON : English Turkish Redhouse

(bir şeyi) alıp hiçbir şey yapmamak.
i azarlamak,
i haşlamak

SIT ON THE FENCE : English Turkish Redhouse

tarafsız kalmak.
kararsız olmak

SIT SOMEONE DOWN : English Turkish Redhouse

irini oturtmak

SIT SOMEONE UP : English Turkish Redhouse

yatan birini oturtmak

SIT THROUGH SOMETHING : English Turkish Redhouse

ir şeyi sonuna kadar oturarak izlemek

SIT TIGHT : English Turkish Redhouse

sıkı durmak

SIT UP : English Turkish Redhouse

dik oturmak.
(gece) yatmamak; for (gece) yatmayıp (birini) beklemek

SIT UP STRAIGHT : English Turkish Redhouse

dik oturmak

SIT WELL WITH : English Turkish Redhouse

(birinin) hoşuna gitmek; (bir şeyi) uygun bulmak

SIT-DOWN STRIKE : English Turkish Redhouse

oturma grevi

SIT-IN : English Turkish Redhouse

sit-insît'în isim (protesto amacıyla) bir yerde yapılan oturma eylemi

SITCOM : English Turkish Redhouse

sit.comsît'kam isim, konuşma dili, televizyon, radyo komedi programı

SITE : English Turkish Redhouse

sitesayt isim yer: picnic site piknik yeri

SITTER : English Turkish Redhouse

sit.tersît'ır isim çocuk bakıcısı

SITTING : English Turkish Redhouse

sit.tingsît'îng isim
oturma, oturuş.
oturum, celse

SITTING DUCK : English Turkish Redhouse

kolaylıkla aldatılabilen kimse; kolaylıkla saldırılabilecek kimse

SITTING ROOM : English Turkish Redhouse

İngiliz İngilizcesioturma odası, salon

SITUATED : English Turkish Redhouse

sit.u.at.edsîç'uweytıd sıfat bakınız be situated

SITUATION : English Turkish Redhouse

sit.u.a.tionsîçuwey'şın isim
durum, vaziyet.
yer.
iş; görev; ekmek kapısı

SIX : English Turkish Redhouse

sixsîks sıfat altı. isim altı, altı rakamı (4, VI)

SIX BY NINE : English Turkish Redhouse

altıya dokuz ebadında