Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
SKEPTICAL : English Turkish Redhouse

skep.tic.alsıfat
kuşkulu, şüphe içinde.
şüpheci, kuşkucu, septik

SKEPTICISM : English Turkish Redhouse

skep.tic.ismisim
şüpheci yaklaşım, şüpheci tavır.
şüphecilik, kuşkuculuk, septisizm

SKETCH : English Turkish Redhouse

sketchskeç isim
taslak, eskiz, eskis; kroki.
skeç. fiil
i taslak halinde çizmek; taslak çizmek

SKETCHY : English Turkish Redhouse

sketch.yskeç'i sıfat yarım yamalak, oldukça eksik

SKEW : English Turkish Redhouse

skewskyu sıfat
eğri, çarpık.
birbirine paralel olmayan. isim
eğrilik, çarpıklık.
bükülme. fiil
eğriltmek, çarpıtmak.
(bir şeyin anlamını) çarpıtmak

SKEWER : English Turkish Redhouse

skew.erskyu'wır isim (şiş kebap v.b. için kullanılan) şiş. fiil
i şişe geçirmek

SKI : English Turkish Redhouse

skiski isim kayak, ski. fiil kayak yapmak

SKID : English Turkish Redhouse

skidskîd isim
(araba için) kayma, patinaq.
_tersane_ kızak, kızak ızgarası.
tekerlek pabucu. fiil (skidded, skidding) (araba) kaymak, patinaj yapmak; kaydırmak, patinaj yaptırmak

SKID MARK : English Turkish Redhouse

patinaj izi

SKID TO A HALT : English Turkish Redhouse

(araba) kayarak durmak; (arabayı) kaydırarak durdurmak

SKIER : English Turkish Redhouse

skierisim kayakçı

SKIING : English Turkish Redhouse

ski.ingisim kayak, ski, kayak yapma; kayakçılık

SKILFUL : English Turkish Redhouse

skil.fulskîl'fıl sıfat, İngiliz İngilizcesi bakınız skillful

SKILL : English Turkish Redhouse

skillskîl isim beceri, maharet, ustalık, hüner, marifet

SKILLED : English Turkish Redhouse

skilledskîld sıfat teknik bilgisi iyi olan; işini iyi yapan

SKILLED WORKER : English Turkish Redhouse

kalifiye işçi

SKILLET : English Turkish Redhouse

skil.letskîl'ît isim tava

SKILLFUL : English Turkish Redhouse

skill.fulskîl'fıl sıfat becerikli, marifetli

SKIM : English Turkish Redhouse

skimskîm fiil (skimmed, skimming)
(off) (bir sıvının yüzeyinden) (kaymak, yağ v.b.'ni) almak.
through/over (bir şeyi) çabuk ve üstünkörü okumak,
e göz gezdirmek.
(bir şeyin) üstüne dokunurmuşçasına alçaktan uçmak.
across (taş) (suyun) üstünde seke seke gitmek; (taşı) (suyun) üstünde sektirmek

SKIM MILK : English Turkish Redhouse

yağsız/ az yağlı/imansız süt

SKIMMED MILK : English Turkish Redhouse

yağsız/ az yağlı/imansız süt

SKIMMER : English Turkish Redhouse

skim.merskîm'ır isim kevgir

SKIMP : English Turkish Redhouse

skimpskîmp fiil
on gerekenden az bir miktarı kullanmak veya vermek,
i esirgemek.
lüks olmayan bazı masraflardan kaçınarak tasarruf yapmak

SKIMPY : English Turkish Redhouse

skimpysıfat
yemeği az olan (sofra).
eksik, yetersiz.
dar ve kısa, düttürü

SKIN : English Turkish Redhouse

skinskîn fiil (skinned, skinning)
in derisini yüzmek.
sıyırmak; hafif yaralamak.
(kabuğunu, dış zarını) soymak, çıkarmak.
konuşma dili (alive) çok azarlamak, haşlamak; cezalandırmak; dövmek.
konuşma dili kazıklamak, dolandırmak.
up (ağaç, direk v.b.'ne) tırmanmak, tırmanarak çıkmak.
down (ağaç, direk v.b.'nden) inmek.
through (dar bir yerden) güçbela/ancak geçmek.
through güçbela başarmak/becermek