English Turkish Redhouse
SLANG : English Turkish Redhouse
slangsläng isim argo
SLANT : English Turkish Redhouse
slantslänt fiil yana yatmak, yana eğilmek, meyletmek, meyilli olmak, eğik olmak, eğimli olmak. isim
eğim, meyil.
taksim işareti, taksim.
bakış açısı, görüş açısı
SLANT-EYED : English Turkish Redhouse
slant-eyedslänt'ayd sıfat çekik gözlü
SLAP : English Turkish Redhouse
slapsläp fiil (slapped, slapping)
sille atmak, tokat atmak, tokatlamak; şamar atmak, şamarlamak.
çarpmak, vurmak.
on (bir şeyi) gürültülü bir şekilde (bir yere) koyuvermek.
(gelişigüzel) koyuvermek. isim sille, tokat; şamar
SLAPDASH : English Turkish Redhouse
slap.dashsläp'däş' sıfat, isim bakınız in a slapdash manner
SLAPSTICK : English Turkish Redhouse
slap.sticksläp'stîk isim abartılı hareketler, düşüp kalkmalar v.b.'yle oynanan komedi
SLASH : English Turkish Redhouse
slashsläş fiil
(kesici bir aleti kuvvetle savurarak) kesmek.
kamçılamak.
(fiyatları, bütçeyi v.b.'ni) çok indirmek.
across/against (yağmur)
e kuvvetle vurmak. isim
(kılıç, bıçak v.b. ile indirilen) kuvvetli darbe.
uzun kesik, uzun yara.
yırtmaç.
(fiyat v.b.'nde yapılan) büyük indirim.
taksim işareti, taksim
SLASH MARK : English Turkish Redhouse
taksim işareti, taksim
SLAT : English Turkish Redhouse
slatslät isim (pencere kafesini oluşturan) ahşap çubuk; lata; bağdadi çıtası; çıta, tiriz
SLATE : English Turkish Redhouse
slatesleyt isim
kayağantaş, arduvaz.
kayağantaş levhası, arduvaz levhası, arduvaz.
taş tahta.
(seçim için) aday listesi
SLATTERN : English Turkish Redhouse
slat.ternslät'ırn isim pasaklı kadın, bitli kokuş
SLATTERNLY : English Turkish Redhouse
slat.ternlysıfat pasaklı (kimse); kirli ve düzensiz (yer)
SLAUGHTER : English Turkish Redhouse
slaugh.terslô'tır isim
(kasaplık hayvanı) kesme, kesim.
öldürme, katil. fiil
(kasaplık hayvanı) kesmek.
katletmek.
konuşma dili (rakip takımı) büyük bir yenilgiye uğratmak, mahvetmek
SLAUGHTERHOUSE : English Turkish Redhouse
slaugh.ter.houseslô'tırhaus isim mezbaha, kesimevi
SLAV : English Turkish Redhouse
Slavslav, släv isim İslav
SLAVE : English Turkish Redhouse
slavesleyv isim köle. fiil away köle gibi çalışmak
SLAVER : English Turkish Redhouse
slav.ersläv'ır fiil
salya akıtmak, salyası akmak.
after/over heyecanla takip etmek. isim ağızdan akan salya
SLAVERY : English Turkish Redhouse
slav.er.ysley'vıri, sleyv'ri isim kölelik
SLAVIC : English Turkish Redhouse
sıfatİslav
SLAVISH : English Turkish Redhouse
slav.ishsley'vîş sıfat köle gibi, köleye yakışır
SLAVISH IMITATION : English Turkish Redhouse
körü körüne taklit etme
SLAVONIA : English Turkish Redhouse
Sla.vo.ni.aslıvon'yı, slıvo'niyı isim Slavonya
SLAY : English Turkish Redhouse
slaysley fiil (slew, slain) öldürmek
SLEAZE : English Turkish Redhouse
sleazesliz isim
adilik, bayağılık; pespayelik.
hırpanilik, derbederlik
SLEAZY : English Turkish Redhouse
slea.zysli'zi sıfat
ucuz ve pis (yer).
adi, bayağı; pespaye.
derme çatma, çürük, çerden çöpten
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani