Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
SMELL : English Turkish Redhouse

smellsmel fiil (smelled/smelt)
koklamak;
in kokusunu duymak/almak.
in kokusundan (bir şeyi) anlamak.
i sezmek,
in kokusunu almak.
(of) (belirli bir şeyin) kokusu olmak; kokmak. This place smells of the sea. Burası deniz kokuyor.
(kötü) kokmak

SMELL A PLACE UP : English Turkish Redhouse

ir yeri kokutmak

SMELL A RAT : English Turkish Redhouse

ir katakullinin kokusunu almak

SMELL TO HIGH HEAVEN : English Turkish Redhouse

pis kokmak

SMELLY : English Turkish Redhouse

smellysıfat pis kokan

SMELT : English Turkish Redhouse

smeltsmelt fiil bakınız smell

SMIDGEN : English Turkish Redhouse

smid.gensmîc'ın isim, konuşma dili azıcık bir miktar

SMILE : English Turkish Redhouse

smilesmayl fiil
gülümsemek, tebessüm etmek.
gülümseyerek (bir şeyi) göstermek.
on (talih, doğa v.b.)
e gülmek. isim gülümseme, tebessüm

SMIRCH : English Turkish Redhouse

smirchsmırç fiil
e leke sürmek,
i lekelemek,
i karalamak.
kirletmek; bulaştırmak. isim leke

SMIRK : English Turkish Redhouse

smirksmırk fiil (kendinden memnun bir şekilde) sırıtmak. isim (birinin kendinden memnun olduğunu gösteren) sırıtış

SMITE : English Turkish Redhouse

smitesmayt fiil (smote, smitten)
sert bir şekilde vurmak.
öldürmek; mahvetmek, batırmak; cezaya çarptırmak

SMITH : English Turkish Redhouse

smithsmîth isim
nalbant.
demirci, demir eşya yapan veya onaran kimse

SMITHEREENS : English Turkish Redhouse

smith.er.eenssmîdhırinz' isim, çoğul ufacık parçalar

SMITHY : English Turkish Redhouse

smithyisim
nalbant dükkânı.
demirci dükkânı

SMITTEN : English Turkish Redhouse

smit.tensmît'ın fiil bakınız smite

SMOCK : English Turkish Redhouse

smocksmak isim (ilikli ve kollu) önlük, iş önlüğü

SMOG : English Turkish Redhouse

smogsmag isim kirli hava, kirli hava kütlesi; dumanlı sis

SMOKE : English Turkish Redhouse

smokesmok isim
duman.
konuşma dili sigara.
duman rengi, füme. fiil
sigara içmek; (sigara, pipo, puro, afyon v.b.'ni) içmek.
tütmek; duman çıkarmak; dumanı geri vermek.
(et, balık) füme etmek, tütsülemek, dumana tutmak, dumanlamak.
(arıları) dumanla sersemletmek.
(bir yeri) dumanlandırmak, sislendirmek, sislemek

SMOKE AN ANIMAL OUT : English Turkish Redhouse

içinde bulunduğu yeri dumanla doldurarak birini/bir hayvanı dışarı çıkarmak

SMOKE BOMB : English Turkish Redhouse

sis bombası

SMOKE SCREEN : English Turkish Redhouse

sis perdesi

SMOKE SOMEONE OUT : English Turkish Redhouse

içinde bulunduğu yeri dumanla doldurarak birini/bir hayvanı dışarı çıkarmak

SMOKE SOMETHING OUT : English Turkish Redhouse

ir şeyi meydana çıkarmak

SMOKED : English Turkish Redhouse

smokedsıfat füme, tütsülenmiş (et, balık)

SMOKELESS : English Turkish Redhouse

smoke.lesssıfat dumansız; duman çıkarmayan