Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
SOFA : English Turkish Redhouse

so.faso'fı isim kanepe

SOFT : English Turkish Redhouse

softsôft sıfat
yumuşak.
alçak (ses).
ılık, yumuşak (hava).
fazla parlak olmayan (ışık).
hafif (rüzgâr, yağmur).
yumuşak, tatlı, hoş, gönül okşayıcı (söz).
konuşma dili kolay.
hamlamış, hamlaşmış, ham (vücut); formunda olmayan, formunu korumamış (sporcu).
hatları net görünmeyen.
saf, kolayca aldatılan

SOFT DRINK : English Turkish Redhouse

kola; gazoz; soda.
alkolsüz içecek

SOFT SHOULDERS : English Turkish Redhouse

düşük banket

SOFT SOAP : English Turkish Redhouse

konuşma diliyağcılık, iltifat

SOFT WATER : English Turkish Redhouse

yumuşak su, az kireçli su

SOFT-BOILED : English Turkish Redhouse

soft-boiledsôft'boyld' sıfat rafadan, alakok (yumurta)

SOFT-BOILED EGG : English Turkish Redhouse

afadan yumurta

SOFT-COVER : English Turkish Redhouse

soft-cov.ersôft'k^vır sıfat, isim karton kapaklı (kitap)

SOFT-SPOKEN : English Turkish Redhouse

soft-spo.kensôft'spo'kın sıfat yumuşak sesli (kimse)

SOFTBALL : English Turkish Redhouse

soft.ballsôft'bôl isim
bir çeşit beysbol.
bu oyunda kullanılan top

SOFTEN : English Turkish Redhouse

soft.ensôf'ın fiil yumuşatmak; yumuşamak

SOFTHEARTED : English Turkish Redhouse

soft.heart.edsôft'har'tîd sıfat yumuşak kalpli, müşfik

SOFTIE : English Turkish Redhouse

soft.iesôf'ti isim yufka yürekli kimse

SOFTWARE : English Turkish Redhouse

soft.waresôft'wer isim, bilgisayar yazılım

SOFTY : English Turkish Redhouse

soft.ysôf'ti isim yufka yürekli kimse

SOGGY : English Turkish Redhouse

sog.gysag'i sıfat iyice ıslanmış, ıpıslak

SOIL : English Turkish Redhouse

soilsoyl isim toprak

SOJOURN : English Turkish Redhouse

so.journso'cırn isim (bir yerde) kalma; ikamet. fiil (in) (bir yerde) kalmak; ikamet etmek

SOLACE : English Turkish Redhouse

sol.acesal'îs isim teselli. fiil
teselli etmek.
(bir üzüntüyü) hafifletmek, azaltmak

SOLAR : English Turkish Redhouse

so.larso'lır sıfat
güneşle ilgili, güneşsel.
güneşe göre hesaplanan.
güneşin etkisiyle meydana gelen

SOLAR ECLIPSE : English Turkish Redhouse

güneş tutulması

SOLARIUM : English Turkish Redhouse

so.lar.i.umsoler'iyım isim evin bir yanında bulunan ve üç yanı camla çevrili çok güneşli oda, solaryum

SOLD : English Turkish Redhouse

soldsold fiil bakınız sell

SOLDER : English Turkish Redhouse

sol.dersad'ır isim lehim. fiil lehimlemek