English Turkish Redhouse
SOOTHSAYER : English Turkish Redhouse
sooth.say.ersuth'seyır isim kâhin; falcı
SOOTY : English Turkish Redhouse
soot.ysût'i sıfat isli; kurumlu
SOP : English Turkish Redhouse
sopsap fiil (sopped, sopping) in (bir şeyi) (bir sıvıya) batırmak. isim
birini hoşnut edecek şey.
(süt, yemeğin salçası v.b.'ne) banılmış ekmek lokması
SOP SOMETHING UP WITH : English Turkish Redhouse
(bir şeyi) (bir sıvıya) banarak o şeyi soğurmak: Sop up that water with this sponge! O suyu bu süngerle temizle!
SOPHISTICATED : English Turkish Redhouse
so.phis.ti.cat.edsıfîs'tıkeytîd sıfat
dünya/hayat hakkında çok şey bilen (kimse).
ince zevkli kişilere hitap eden
SOPHISTICATION : English Turkish Redhouse
so.phis.ti.ca.tionisim
dünya/hayat hakkında çok şey bilme.
ince zevk
SOPHISTRY : English Turkish Redhouse
soph.is.trysaf'îstri isim safsata
SOPHOMORE : English Turkish Redhouse
soph.o.moresaf'ımôr, saf'môr isim lise veya üniversitede ikinci sınıf öğrencisi
SOPORIFIC : English Turkish Redhouse
so.po.rif.icsopırîf'îk sıfat uyku getiren, uyutucu. isim uyku veren ilaç
SOPPING WET : English Turkish Redhouse
sırılsıklam
SOPPY : English Turkish Redhouse
sop.pysap'i sıfat
sırılsıklam; ıpıslak.
çok yağmurlu.
İngiliz İngilizcesi aşırı duygusal
SOPRANO : English Turkish Redhouse
so.pran.osıprän'o isim, müzik soprano. sıfat sopranoya ait
SORCERER : English Turkish Redhouse
sor.cer.ersôr'sırır isim büyücü, sihirbaz
SORCERESS : English Turkish Redhouse
sor.cer.essisim büyücü kadın
SORCERY : English Turkish Redhouse
sor.ceryisim büyücülük
SORDID : English Turkish Redhouse
sor.didsôr'dîd sıfat
alçak, iğrenç, menfur.
pis, çok kirli
SORE : English Turkish Redhouse
soresôr sıfat
ağrıyan; ağrılı; acıyan.
hassas (bir nokta, bir konu).
konuşma dili kızgın; gücenik, küs, dargın, küskün. isim yara
SORE SPOT : English Turkish Redhouse
hassas nokta
SORGHUM : English Turkish Redhouse
sor.ghumsôr'gım, sô'gım isim
sorgum.
sorgum pekmezi
SORORITY : English Turkish Redhouse
so.ror.i.tysırôr'ıti isim (üniversite öğrencisi kızlara özgü) sosyal kulüp
SORREL : English Turkish Redhouse
sor.relsôr'ıl isim al donlu at
SORROW : English Turkish Redhouse
sor.rowsar'o isim keder, acı. fiil keder çekmek
SORROWFUL : English Turkish Redhouse
sor.row.fulsar'ıfıl sıfat
kederli.
keder veren
SORRY : English Turkish Redhouse
sor.rysar'i sıfat
üzgün.
pişman.
kötü, berbat, kepaze
SORRY! : English Turkish Redhouse
Affedersiniz!/Pardon!
Üzgünüm!
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani