English Turkish Redhouse
FORM A GOVERNMENT : English Turkish Redhouse
hükümet kurmak
FORM A HABIT : English Turkish Redhouse
alışkanlık edinmek, âdet edinmek
FORM A LINE : English Turkish Redhouse
sıra olmak, sıraya girmek
FORM A SINGLE FILE : English Turkish Redhouse
tek sıra olmak, birbiri ardınca sıralanmak
FORM AN OPINION : English Turkish Redhouse
fikir edinmek
FORMAL : English Turkish Redhouse
for.malfôr'mıl sıfat
resmi.
biçimsel
FORMALISE : English Turkish Redhouse
for.mal.isefôr'mılayz fiil, İngiliz İngilizcesi bakınız formalize
FORMALITY : English Turkish Redhouse
for.mal.i.tyfôrmäl'ıti isim
resmiyet.
formalite
FORMALIZE : English Turkish Redhouse
for.mal.izefôr'mılayz fiil
resmileştirmek, resmiyete dökmek.
biçimlendirmek, biçim/şekil vermek
FORMAT : English Turkish Redhouse
for.matfôr'mät isim, bilgisayar format, biçim. fiil, bilgisayar (formated/formatted, formating/formatting) format etmek, formatlamak, biçimlemek
FORMATED DISKETTE : English Turkish Redhouse
formatlı disket
FORMATION : English Turkish Redhouse
for.ma.tionfôrmey'şın isim
oluşma; oluşturma, teşkil.
şekil verme, biçim verme, biçimlendirme.
askeri düzen
FORMATIVE : English Turkish Redhouse
form.a.tivefôr'mıtîv sıfat şekil veren, biçim veren, biçimlendiren
FORMER : English Turkish Redhouse
for.merfôr'mır sıfat
eski, önceki.
the birinci, ilk, ilk söylenen
FORMERLY : English Turkish Redhouse
for.mer.lyzarf eskiden
FORMIDABLE : English Turkish Redhouse
for.mi.da.blefôr'mîdıbıl sıfat zor, güç, müşkül; aşılması zor
FORMOSA : English Turkish Redhouse
For.mo.safôrmo'sı isim Formoza
FORMOSAN : English Turkish Redhouse
isimFormozalı. sıfat
Formoza, Formoza'ya özgü.
Formozalı
FORMULA : English Turkish Redhouse
for.mu.lafôr'myılı isim (formulas/formulae)
reçete.
kimya formül
FORMULATE : English Turkish Redhouse
for.mu.latefôr'myıleyt fiil kesin ve açık olarak belirtmek
FORNICATE : English Turkish Redhouse
for.ni.catefôr'nıkeyt fiil evlilikdışı cinsel ilişkide bulunmak, zina etmek
FORSAKE : English Turkish Redhouse
for.sakefırseyk' fiil (forsook, forsaken)
vazgeçmek.
yüzüstü bırakmak, terketmek
FORSAKEN : English Turkish Redhouse
for.sak.enfırsey'kın fiil bakınız forsake
FORSOOK : English Turkish Redhouse
for.sookfırsûk' fiil bakınız forsake
FORSWEAR : English Turkish Redhouse
for.swearfôr.swer' fiil (forswore, forsworn) bırakmak için yemin etmek, tövbe etmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani