English Turkish Redhouse
SPECIALIST : English Turkish Redhouse
spe.cial.istspeş'ılîst isim mütehassıs, uzman
SPECIALITY : English Turkish Redhouse
spe.ci.al.i.tyspeşiyäl'ıti isim
özel nitelik.
İngiliz İngilizcesi bakınız specialty
SPECIALIZATION : English Turkish Redhouse
spe.cial.i.za.tionspeşılîzey'şın isim
(birçok alan/iş yerine) tek bir alanda çalışma/tek bir iş yapma; uzmanlaşma.
biyoloji özelleşme
SPECIALIZE : English Turkish Redhouse
spe.cial.izespeş'ılayz fiil
in
in uzmanlık alanı/özel ilgi alanı (belirli bir şey) olmak.
in ihtisas yapmak: She is specializing in pediatrics. Pediyatri ihtisası yapıyor
SPECIALTY : English Turkish Redhouse
spe.cial.tyspeş'ılti isim
uzmanlık alanı, özel ilgi alanı, ihtisas, branş.
(lokantada) spesiyalite
SPECIES : English Turkish Redhouse
spe.ciesspi'şiz isim, biyoloji (species) tür
SPECIFIC : English Turkish Redhouse
spe.cif.icspîsîf'îk sıfat
belirli.
kesin ve apaçık.
kimya özgül
SPECIFIC GRAVITY : English Turkish Redhouse
özgül ağırlık
SPECIFICATION : English Turkish Redhouse
spec.i.fi.ca.tionspesıfıkey'şın isim
şartname.
patent almak için yazılan ayrıntılı açıklama.
(şartnamedeki) madde.
çoğul (teknik şartnamedeki) maddeler/ayrıntılar
SPECIFY : English Turkish Redhouse
spec.i.fyspes'ıfay fiil belirtmek
SPECIMEN : English Turkish Redhouse
spec.i.menspes'ımın isim örnek, numune
SPECIOUS : English Turkish Redhouse
spe.ciousspi'şıs sıfat aldatıcı, sahte
SPECK : English Turkish Redhouse
speckspek isim benek, ufak leke, nokta
SPECKLE : English Turkish Redhouse
speck.lespek'ıl isim ufak benek
SPECKLED : English Turkish Redhouse
speck.ledsıfat benekli
SPECS : English Turkish Redhouse
specsspeks isim, çoğul, konuşma dili gözlük
SPECTACLE : English Turkish Redhouse
spec.ta.clespek'tıkıl isim
(genellikle açık havada yapılan) büyük gösteri veya tören.
görülecek şey.
gülünç bir manzara: Don't make a spectacle of yourself! Kendini rezil etme!
çoğul gözlük
SPECTACULAR : English Turkish Redhouse
spec.tac.u.larspektäk'yılır sıfat
muhteşem, harikulade, görkemli.
çok büyük (fiyat artışı/ düşüşü)
SPECTATOR : English Turkish Redhouse
spec.ta.torspek'teytır isim seyirci
SPECTER : English Turkish Redhouse
spec.terspek'tır isim, İngiliz İngilizcesi bakınız spectre
SPECTRE : English Turkish Redhouse
spec.trespek'tır isim hayalet; hortlak
SPECTRUM : English Turkish Redhouse
spec.trumspek'trım isim, fizik (spectra) tayf, spektrum
SPECULATE : English Turkish Redhouse
spec.u.latespek'yıleyt fiil
(about) (hakkında) tahminlerde bulunmak.
ticaret spekülasyon yapmak
SPECULATION : English Turkish Redhouse
spec.u.la.tionspekyıley'şın isim, felsefe, ticaret spekülasyon
SPECULATIVE : English Turkish Redhouse
spec.u.la.tivespek'yıleytîv sıfat, felsefe, ticaret spekülatif
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani