Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
SPREAD ONE'S ARMS WIDE : English Turkish Redhouse

kollarını alabildiğine açmak

SPREAD ONESELF THIN : English Turkish Redhouse

ir sürü işle meşgul olmak, kırk tarakta bezi olmak

SPREAD RUMORS : English Turkish Redhouse

dedikodu çıkarmak

SPREAD SOMETHING THIN : English Turkish Redhouse

ir şeyi ince bir tabaka halinde sürmek

SPREAD-EAGLE : English Turkish Redhouse

spread-ea.glespred'igıl fiil kol ve bacaklarını yana açarak yatmak/yatırmak

SPREADSHEET : English Turkish Redhouse

spread.sheetspred'şit isim, bilgisayar
(tablolama programıyla hazırlanan) tablo.
tablolama programı

SPREE : English Turkish Redhouse

spreespri isim çılgınca veya aşırı derecede yapılan bir şey: While she was on a shopping spree he went on a drinking spree. O çılgınca alışveriş yaparken kendisi de deli gibi içmeye başladı

SPRIG : English Turkish Redhouse

sprigsprîg isim ufacık dal parçası; filizcik

SPRIGHTLY : English Turkish Redhouse

spright.lysprayt'li sıfat canlı, hareketli

SPRING : English Turkish Redhouse

springsprîng isim
pınar; kaynak, memba.
bahar, ilkbahar.
yay; zemberek.
esneklik, elastikiyet.
sıçrayış.
canlılık

SPRING A LEAK : English Turkish Redhouse

akmaya başlamak

SPRING EQUINOX : English Turkish Redhouse

ahar noktası, ilkbahar noktası (27 Mart'a rastlayan ekinoks)

SPRING INTO LIFE : English Turkish Redhouse

irdenbire canlanıp harekete gemek

SPRING MATTRESS : English Turkish Redhouse

yaylı yatak

SPRING ONION : English Turkish Redhouse

isim, İngiliz İngilizcesiyeşil soğan, taze soğan

SPRING TO ONE'S FEET : English Turkish Redhouse

ayağa fırlamak

SPRING TOWARDS THE DOOR : English Turkish Redhouse

kapıya fırlamak

SPRINGBOARD : English Turkish Redhouse

spring.boardsprîng'bôrd isim tramplen, atlama/sıçrama tahtası

SPRINGTIME : English Turkish Redhouse

spring.timesprîng'taym isim ilkbahar, bahar mevsimi

SPRINKLE : English Turkish Redhouse

sprin.klesprîng'kıl fiil
serpmek; ekmek; serpiştirmek.
(yağmur) serpmek, çiselemek. isim
serpme.
(yağmur için) serpinti, çisenti

SPRINKLER : English Turkish Redhouse

sprin.klerisim su serpme aleti; arozöz, arazöz

SPRINKLER SYSTEM : English Turkish Redhouse

yağmurlama tesisatı, yangına karşı su serpme tesisatı

SPRINKLING : English Turkish Redhouse

sprin.klingisim
serpme.
azıcık bir miktar, bir nebze.
serpinti, çisenti

SPRINT : English Turkish Redhouse

sprintsprînt fiil tam hızla koşmak. isim
tam hızla koşma.
sürat koşusu, sprint

SPRINTER : English Turkish Redhouse

sprinterisim, spor sürat koşucusu