Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
SPRITE : English Turkish Redhouse

spritesprayt isim peri; cin

SPROUT : English Turkish Redhouse

sproutspraut fiil filizlenmek, sürmek; (tohum, tüy, sakal, saç) bitmek. isim filiz, tomurcuk, sürgün

SPRUCE : English Turkish Redhouse

sprucesprus sıfat temiz ve zarif. fiil bakınız spruce oneself up

SPRUCE ONESELF UP : English Turkish Redhouse

kendine çekidüzen vermek

SPRUNG : English Turkish Redhouse

sprungspr^ng fiil bakınız spring

SPRY : English Turkish Redhouse

spryspray sıfat (spryer/sprier, spryest/spriest) çevik, faal

SPUE : English Turkish Redhouse

spuespyu fiil bakınız spew

SPUME : English Turkish Redhouse

spumespyum isim köpük

SPUN : English Turkish Redhouse

spunsp^n fiil bakınız spin

SPUNK : English Turkish Redhouse

spunksp^ngk isim
cesaret, yürek.
konuşma dili atmık, bel

SPUNKY : English Turkish Redhouse

spunkysıfat cesur, yürekli

SPUR : English Turkish Redhouse

spurspır isim
mahmuz.
teşvik eden bir şey.
demiryolu kör hat; barınma hattı; rampa hattı.
(iki koyak arasındaki) çıkıntı. fiil (spurred, spurring) mahmuzlamak

SPUR SOMEONE ON : English Turkish Redhouse

irini teşvik etmek

SPUR-OF-THE-MOMENT : English Turkish Redhouse

sıfatanında yapılan

SPURIOUS : English Turkish Redhouse

spu.ri.ousspyûr'iyıs sıfat sahte

SPURN : English Turkish Redhouse

spurnspırn fiil reddetmek

SPURT : English Turkish Redhouse

spurtspırt isim atılım, hamle, atak. fiil sporatılım yapmak, hamle yapmak; finişe geçmek/kalkmak

SPUTTER : English Turkish Redhouse

sput.tersp^t'ır fiil
heyecanla söylemek.
(motor) öksürmek, öksürüğe benzeyen ses çıkarmak.
(alev) sönecek gibi titremek

SPUTTER OUT : English Turkish Redhouse

(motor) öksürüp stop etmek.
(alev) titreyip sönmek

SPY : English Turkish Redhouse

spyspay isim casus, aqan. fiil casusluk etmek

SPYGLASS : English Turkish Redhouse

spy.glassspay'gläs isim küçük dürbün

SQUABBLE : English Turkish Redhouse

sjuab.bleskwab'ıl fiil çekişmek, didişmek, atışmak, ağız kavgası yapmak. isim çekişme, didişme, atışma, ağız kavgası

SQUAD : English Turkish Redhouse

sjuadskwad isim
takım, ekip.
askeri manga

SQUAD CAR : English Turkish Redhouse

(polise ait) devriye arabası

SQUADRON : English Turkish Redhouse

sjuad.ronskwad'rın isim
(yüz yirmi ile iki yüz kişiden oluşan) süvari birliği.
ufak gemi filosu.
hava filosu