English Turkish Redhouse
SQUALID : English Turkish Redhouse
sjual.idskwal'îd sıfat
pis, çok kirli.
(ahlak açısından) iğrenç
SQUALL : English Turkish Redhouse
sjuallskwôl fiil (bebek) çok yüksek sesle ağlamak; cıyaklamak, cıyak cıyak bağırmak
SQUALOR : English Turkish Redhouse
sjual.orskwal'ır isim
pislik.
(ahlak açısından) iğrençlik, iğrenç olma
SQUANDER : English Turkish Redhouse
sjuan.derskwan'dır fiil israf etmek, çarçur etmek
SQUARE : English Turkish Redhouse
sjuareskwer fiil
matematik (bir sayının) karesini almak.
with ile bağdaşmak,
e uymak;
i ile bağdaştırmak.
(hesabı) görmek, kapatmak.
rüşvet vererek (birini) yola getirmek; rüşvet vererek (bir durumu) (istenilen şekilde) halletmek.
spor (puanları) eşitlemek.
karelemek, karelere ayırmak.
off (bir şeyin kenarlarını) dört köşeli hale getirmek
SQUARE ACCOUNTS : English Turkish Redhouse
hesaplaşmak, kozlarını paylaşmak; kuyruk acısını çıkarmak
SQUARE ACCOUNTS WITH : English Turkish Redhouse
hesaplaşmak, kozlarını paylaşmak; kuyruk acısını çıkarmak
SQUARE BRACKET : English Turkish Redhouse
İngiliz İngilizcesi, dilbilgisiköşeli parantez, köşeli ayraç
SQUARE DANCE : English Turkish Redhouse
dörder çiftten oluşan grupların yaptığı bir dans
SQUARE MEAL : English Turkish Redhouse
konuşma dilidoyurucu bir öğün yemek
SQUARE ONE'S JAW : English Turkish Redhouse
(birine meydan okumaya hazırlanıyormuş gibi) çenesini gerip uzatmak
SQUARE ONE'S SHOULDERS : English Turkish Redhouse
omuzlarını dikleştirmek
SQUARE PEG IN A ROUND HOLE : English Turkish Redhouse
mevkiine uygun olmayan kimse
SQUARE ROOT : English Turkish Redhouse
karekök
SQUARE SOMEONE AWAY : English Turkish Redhouse
birini hizaya getirmek, birini yola getirmek.
gereken her şeyi birine anlatmak
SQUARE SOMETHING AWAY : English Turkish Redhouse
ir şeyi yoluna koymak; bir şeyi düzene sokmak
SQUASH : English Turkish Redhouse
sjuashskwaş isim kabak
SQUAT : English Turkish Redhouse
sjuatskwat fiil (squatted, squatting)
çömelmek.
(kendi malı olmayan bir mülkte) kanuna aykırı olarak oturmak. isim
çömelme; çömeliş.
İngiliz İngilizcesi kanuna aykırı olarak mesken tutulan bina
SQUATTER : English Turkish Redhouse
sjuat.terskwat'ır isim kendi malı olmayan bir mülkte kanuna aykırı olarak oturan kimse
SQUATTY : English Turkish Redhouse
sjuattysıfat
çömelmiş.
bodur, kısa ve tıknaz (kimse).
alçak, basık ve çirkin (bina)
SQUAWK : English Turkish Redhouse
sjuawkskwôk fiil
cıyaklamak, cıyak cıyak bağırmak.
konuşma dili şikâyet etmek, bağırmak. isim
cıyaklama.
konuşma dili şikâyet
SQUEAK : English Turkish Redhouse
sjueakskwik fiil
gıcırdamak.
(fare) cik cik ötmek. isim
gıcırtı, gıcırdama.
(farenin çıkardığı) cik sesi
SQUEAK THROUGH : English Turkish Redhouse
kıl payı farkla kazanmak/atlatmak
SQUEAKY : English Turkish Redhouse
sjueak.yskwi'ki sıfat gıcırtılı
SQUEAL : English Turkish Redhouse
sjuealskwil fiil
çok tiz bir ses çıkarmak: The girl let out a squeal. Kız çığlık kopardı. The pig began to squeal. Domuz acı acı bağırmaya başladı.
konuşma dili ötmek, sır vermek; on
i ihbar etmek,
i ele vermek. isim çok tiz bir ses
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani