Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
STABLE EQUILIBRIUM : English Turkish Redhouse

kararlı denge

STACCATO : English Turkish Redhouse

stac.ca.tostıka'to zarf, sıfat, müzik staccato, stakkato

STACK : English Turkish Redhouse

stackstäk isim
tınaz, ekin yığını.
çatılmış bir grup (silah), çatı.
(üst üste konulmuş şeylerin oluşturduğu) yığın. fiil
yığmak; istif etmek.
(silah) çatmak

STACK UP : English Turkish Redhouse

konuşma dili
(trafik) tıkanıp durmak.
(işler) gitmek: That's how things stack up today. Bugün işler böyle.
against ile karşılaştırıp sonuç çıkarmak: How does this brand of soap stack up against that one? Bu marka sabun o markaya göre nasıl?

STACKING SWIVEL : English Turkish Redhouse

(tüfekteki) çatı kancası

STADIUM : English Turkish Redhouse

sta.di.umstey'diyım isim (stadiums/stadia) stadyum, stat

STAFF : English Turkish Redhouse

staffstäf isim (staffs) (kuruluştaki) personel; (devlet kuruluşundaki) kadro

STAFF OFFICER : English Turkish Redhouse

askerikurmay subay, kurmay

STAG : English Turkish Redhouse

stagstäg isim erkek geyik

STAG PARTY : English Turkish Redhouse

erkekler için düzenlenen eğlence/parti

STAGE : English Turkish Redhouse

stagesteyc isim
sahne.
aşama, safha, mertebe, evre, basamak, merhale. fiil sahneye koymak, sahnelemek

STAGE FRIGHT : English Turkish Redhouse

sanatçıda sahneye çıkmadan hemen önce başlayan korku ve heyecan

STAGE MANAGER : English Turkish Redhouse

sahne amiri

STAGECOACH : English Turkish Redhouse

stage.coachsteyc'koç isim posta arabası, menzil arabası (atlı bir taşıt)

STAGEHAND : English Turkish Redhouse

stage.handsteyc'händ isim sahne görevlisi

STAGESTRUCK : English Turkish Redhouse

stage.strucksteyc'str^k sıfat oyuncu olma hevesine kapılmış

STAGFLATION : English Turkish Redhouse

stag.fla.tionstägfley'şın isim stagflasyon, durgunluk içinde enflasyon

STAGGER : English Turkish Redhouse

stag.gerstäg'ır fiil
sendelemek.
hayrete düşürmek; şoke etmek.
(bir işi) posta posta yaptırmak. isim sendeleme

STAGING : English Turkish Redhouse

stag.ingstey'cîng isim sahneye koyma, sahneleme

STAGNANT : English Turkish Redhouse

stag.nantstäg'nınt sıfat
durgun ve pis (su).
durgun, hiç ilerlemeyen veya gelişmeyen

STAGNATE : English Turkish Redhouse

stag.natestäg'neyt fiil durgunlaşmak, hiç ilerlememek veya gelişmemek

STAGNATION : English Turkish Redhouse

stag.na.tionisim durgunluk

STAID : English Turkish Redhouse

staidsteyd sıfat ciddi, ağırbaşlı

STAIN : English Turkish Redhouse

stainsteyn fiil
lekelemek.
(kimyasal maddeyle) koyulaştırmak. isim
leke.
koyulaştırıcı kimyasal madde

STAINED-GLASS : English Turkish Redhouse

stained-glasssıfat vitray