English Turkish Redhouse
STATION IN LIFE : English Turkish Redhouse
sosyal durum
STATION TO STATION CALL : English Turkish Redhouse
normal konuşma, santral aracılığıyla konuşma
STATION WAGON : English Turkish Redhouse
steyşın
STATIONARY : English Turkish Redhouse
sta.tion.ar.ystey'şıneri sıfat
hareket etmeyen, hareketsiz.
işlemeyen, çalışmayan (makine).
sabit, durağan
STATIONER : English Turkish Redhouse
sta.tion.erstey'şınır isim kırtasiyeci
STATIONERY : English Turkish Redhouse
sta.tion.er.ystey'şıneri isim
mektup kâğıdı ve zarf.
kırtasiye
STATIONMASTER : English Turkish Redhouse
sta.tion.mas.terstey'şınmästır isim istasyon şefi
STATISTICAL : English Turkish Redhouse
sta.tis.ti.calstıtîs'tîkıl sıfat istatistiksel
STATISTICIAN : English Turkish Redhouse
stat.is.ti.cianstätîstîş'ın isim istatistik uzmanı, istatistikçi
STATISTICS : English Turkish Redhouse
sta.tis.ticsstıtîs'tîks isim istatistik, sayımbilim
STATUE : English Turkish Redhouse
stat.uestäç'u isim heykel
STATUESQUE : English Turkish Redhouse
stat.u.esjuestäçuwesk' sıfat
heykel gibi.
endamlı ve güzel, heykel gibi (kimse)
STATURE : English Turkish Redhouse
stat.urestäç'ır isim
boy, endam, uzunluk.
itibar, prestij
STATUS : English Turkish Redhouse
sta.tusstey'tıs, stät'ıs isim
statü, durum, hal, vaziyet; pozisyon.
statü, itibar, prestij
STATUTE : English Turkish Redhouse
stat.utestäç'ut isim kanun, yasa
STATUTORY : English Turkish Redhouse
stat.u.to.rystäç'ıtôri sıfat yasaya uygun, yasal, kanuni
STATUTORY RAPE : English Turkish Redhouse
hukukreşit olmayan bir kızla cinsel ilişkide bulunma
STAUNCH : English Turkish Redhouse
staunchstônç sıfat sadakatli, sadık
STAVE : English Turkish Redhouse
stavesteyv fiil (staved/stove) (in) kırarak delik açmak; çökertmek
STAVE OFF : English Turkish Redhouse
(geçici olarak) savmak, atlatmak; uzaklaştırmak, defetmek
STAY : English Turkish Redhouse
staystey isim
kalma süresi; ziyaret süresi, ziyaret.
balina: collar stay yaka balinası
STAY AWAY : English Turkish Redhouse
(-den) uzak durmak
STAY AWAY FROM : English Turkish Redhouse
(-den) uzak durmak
STAY FOR DINNER : English Turkish Redhouse
akşam/öğle yemeğine kalmak
STAY IN : English Turkish Redhouse
içeride kalmak, dışarı çıkmamak; evin içinde kalmak.
(bir yerde, bir işte) çalışmaya devam etmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani