English Turkish Redhouse
GET SOMETHING OUT OF ONE'S MIND : English Turkish Redhouse
irini/bir şeyi aklından çıkarmak/unutmak
GET SOMETHING OUT OF ONE'S SYSTEM : English Turkish Redhouse
(birinin) vücudu bir şeyi atmak.
(biri) çok arzuladığı bir şeyi arzulamaz olmak; bir şeyden hevesini almak
GET SOMETHING OUT OF THE WAY : English Turkish Redhouse
ir şeyi yoldan çekmek, bir şeyi kenara çekmek
GET SOMETHING OVER : English Turkish Redhouse
ir şeyi bitirmek, bir şeyi sona erdirmek
GET SOMETHING OVER WITH : English Turkish Redhouse
ir şeyi yapıp bitirmek; bir şeyi bitirmek
GET SOMETHING RIGHT : English Turkish Redhouse
ir şeyi tam istenilen şekilde yapmak
GET SOMETHING STRAIGHT : English Turkish Redhouse
bir şeyi doğru anlamak.
(bir yeri) bir düzene/düzenli bir hale sokmak
GET SOMETHING THROUGH ONE'S HEAD : English Turkish Redhouse
ir şeyi anlamak: Why can't you get this through your head? Kafan niçin bunu almıyor?
GET SOMETHING THROUGH SOMEONE'S HEAD : English Turkish Redhouse
ir şeyi birine anlatmak, birinin kafasına sokmak
GET SOMETHING WRONG : English Turkish Redhouse
irini/bir şeyi yanlış anlamak
GET STEAMED UP ABOUT : English Turkish Redhouse
(bir şeye) kızmak, sinirlenmek
GET STUCK : English Turkish Redhouse
in (çamur, kum v.b.'ne) saplanıp kalmak.
in (bir yerde) sıkışıp kalmak.
on
e yapışıp kalmak.
bir problemin içinden çıkamamak, çıkmaza girmek.
with (külfet sayılan bir iş veya istenilmeyen biri) (birinin) başına kalmak.
on (birine) tutulmak, âşık olmak
GET TANGLED : English Turkish Redhouse
up (karmaşık bir durumun) içinden çıkamamak.
with (iyi olmayan bir iş veya kimseye) bulaşmak
GET THE AX : English Turkish Redhouse
konuşma diliiş veya okuldan atılmak, sepetlenmek
GET THE BALL ROLLING : English Turkish Redhouse
konuşma dilibaşlamak, işleri başlatmak
GET THE BEST OF : English Turkish Redhouse
i alt etmek/yenmek,
e galip gelmek.
kazançlı çıkmak; in (bir işte) (başkasından) kazançlı çıkmak.
in en iyisi (birine) nasip olmak
GET THE BETTER OF : English Turkish Redhouse
-i alt etmek/yenmek,
e galip gelmek
GET THE BLUES : English Turkish Redhouse
konuşma diliefkârlanmak
GET THE BOOT : English Turkish Redhouse
sepetlenmek, kapı dışarı edilmek, kıçına tekmeyi yemek, işten çıkarılmak
GET THE BRUSH OFF : English Turkish Redhouse
konuşma dili(from) soğuk bir davranış veya sözle kovulmak; soğuk bir karşılık görmek: I got the brush off from her. Bana soğuk davrandı
GET THE CART BEFORE THE HORSE : English Turkish Redhouse
konuşma dilibir işi tersinden yapmak
GET THE COLD SHOULDER : English Turkish Redhouse
konuşma dilisoğuk bir şekilde karşılanmak
GET THE FEEL OF : English Turkish Redhouse
-e alışmak
GET THE GOODS ON SOMEONE : English Turkish Redhouse
konuşma dilibiri hakkında elinde kuvvetli deliller olmak: We've got the goods on him. Onun hakkında elimizde kuvvetli deliller var
GET THE HANG OF : English Turkish Redhouse
konuşma dili(bir şeyin) nasıl yapıldığını/çalıştığını öğrenmek; (bir şeyi) anlamak/kavramak; (bir işin) havasına girmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani