Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
STOCKBROKER : English Turkish Redhouse

stock.bro.kerstak'brokır isim borsacı

STOCKHOLDER : English Turkish Redhouse

stock.hold.erstak'holdır isim hissedar

STOCKING : English Turkish Redhouse

stock.ingstak'îng isim çorap

STOCKPILE : English Turkish Redhouse

stock.pilestak'payl fiil stoklamak, çok miktarda biriktirmek; stokçuluk yapmak, istifçilik yapmak

STOCKROOM : English Turkish Redhouse

stock.roomstak'rum isim depo

STOCKY : English Turkish Redhouse

stock.ystak'i sıfat tıknaz, bodur

STOCKYARD : English Turkish Redhouse

stock.yardstak'yard isim satılacak veya kesilecek hayvanların geçici olarak muhafaza edildiği yer

STODGY : English Turkish Redhouse

stodg.ystac'i sıfat
geri kafalı.
sıkıcı; monoton.
yavaş hareket eden, hareketleri ağır olan

STOIC : English Turkish Redhouse

sto.icstow'îk isim, sıfat stoacı

STOICISM : English Turkish Redhouse

sto.i.cismsto'wîsîzım isim stoacılık

STOKE : English Turkish Redhouse

stokestok fiil (ateşe, fırına) kömür/odun atmak; with (ateşe, fırına) (kömür/odun) atmak

STOKER : English Turkish Redhouse

stokerisim
ateşçi.
fırına kömürü otomatikman atan cihaz

STOLE : English Turkish Redhouse

stolestol fiil bakınız steal

STOLEN : English Turkish Redhouse

sto.lensto'lın fiil bakınız steal sıfat çalınmış, çalıntı

STOLID : English Turkish Redhouse

stol.idstal'îd sıfat hiçbir şeyden heyecanlanmayan, vurdumduymaz

STOMACH : English Turkish Redhouse

stom.achst^m'ık isim
mide: He's sick at his stomach. Midesi bulanıyor.
karın: She was lying on her stomach. Yüzükoyun yatıyordu. fiil dayanmak, tahammül etmek

STOMACHACHE : English Turkish Redhouse

stom.ach.achest^m'ıkeyk isim mide ağrısı

STOMP : English Turkish Redhouse

stompstamp fiil
ayağını yere vurmak; tepinmek.
ayakla ezmek.
konuşma dili (bir maçta) (bir takımı) ağır bir yenilgiye uğratmak, ezmek

STOMP ON : English Turkish Redhouse

ayakla ezmek.
üzerinde tepinmek

STONE : English Turkish Redhouse

stoneston isim
taş.
(mücevhere ait) taş.
(etli meyvelerde) çekirdek.
(böbrek veya safrada oluşan) taş.
mezar taşı. sıfat taştan yapılmış, taş, kâgir

STONE AN ANIMAL TO DEATH : English Turkish Redhouse

irini/bir hayvanı taşlayarak öldürmek; birini recmetmek

STONE CRUSHER : English Turkish Redhouse

konkasör

STONE QUARRY : English Turkish Redhouse

taşocağı

STONE SOMEONE TO DEATH : English Turkish Redhouse

irini/bir hayvanı taşlayarak öldürmek; birini recmetmek

STONECUTTER : English Turkish Redhouse

stone.cut.terston'k^tır isim taşçı