Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
STRINGED : English Turkish Redhouse

stringedsıfat telli: stringed instrument telli çalgı

STRINGENT : English Turkish Redhouse

strin.gentstrîn'cınt sıfat
sert, sıkı veya zor (şey).
buruk

STRINGS : English Turkish Redhouse

stringsisim telli çalgılar

STRINGY : English Turkish Redhouse

string.ystrîng'i sıfat
tel gibi.
tel tel

STRIP : English Turkish Redhouse

stripstrîp fiil (stripped, stripping)
(off) soymak; çıkarmak; kazımak.
soymak, giysilerini çıkarmak; soyunmak.
(motoru, tüfeği, makineyi, otomobili) söküp parçalara ayırmak.
(vitesin) dişlerini koparmak/kırmak; (vidanın) burmalarını ezmek/yok etmek

STRIP SOMEONE OF : English Turkish Redhouse

irinden (bir şeyi) almak, birini (bir şeyden) mahrum etmek

STRIPE : English Turkish Redhouse

stripestrayp isim
(renkli) çizgi, yol.
askeri (üniformanın koluna dikili, rütbe gösteren) şerit, sırma.
tür

STRIPED : English Turkish Redhouse

strip.edsıfat çizgili

STRIPLING : English Turkish Redhouse

strip.lingstrîp'lîng isim genç delikanlı

STRIPPER : English Turkish Redhouse

strip.perstrîp'ır isim
vernik veya boyayı çıkaran madde.
konuşma dili striptizci

STRIPTEASE : English Turkish Redhouse

strip.teasestrîp'tiz isim striptiz

STRIVE : English Turkish Redhouse

strivestrayv fiil (strove, striven) çabalamak, gayret etmek, uğraşmak

STRIVEN : English Turkish Redhouse

striv.enstrîv'ın fiil bakınız strive

STRODE : English Turkish Redhouse

strodestrod fiil bakınız stride

STROKE : English Turkish Redhouse

strokestrok isim
vuruş, darbe.
felç, inme. fiil okşamak, sıvazlamak

STROLL : English Turkish Redhouse

strollstrol fiil around dolaşmak, gezmek; gezinmek. isim dolaşma, gezme; gezinti

STROLLER : English Turkish Redhouse

stroll.erisim puset

STRONG : English Turkish Redhouse

strongstrông sıfat
kuvvetli, güçlü.
dayanıklı; sağlam.
şiddetli (rüzgâr, darbe).
sert (içki); koyu (kahve); demli, koyu (çay).
kesin (görüş); sert (söz); derinden gelen, şiddetli (duygu).
çok inandırıcı, kuvvetli (kanıt).
kesif, kuvvetli, ağır (koku).
(borsadaki değerler için) yüksek.
Belirli bir sayı için kullanılır: The army was ten thousand strong. Ordu on bin askerden ibaretti. zarf bakınız be going strong be strong in

STRONG LANGUAGE : English Turkish Redhouse

küfür, ağır söz, sert dil

STRONG-MINDED : English Turkish Redhouse

strong-mind.edstrông'mayndîd sıfat bildiğinden şaşmaz, düşüncesinde kararlı, iradesi kuvvetli

STRONG-WILLED : English Turkish Redhouse

strong-willedstrông'wîld sıfat iradesi kuvvetli; inatçı

STRONGBOX : English Turkish Redhouse

strong.boxstrông'baks isim ufak kasa

STRONGHOLD : English Turkish Redhouse

strong.holdstrông'hold isim kale

STROP : English Turkish Redhouse

stropstrap isim ustura kayışı, berber kayışı

STROVE : English Turkish Redhouse

strovestrov fiil bakınız strive