English Turkish Redhouse
STUFF AND NONSENSE! : English Turkish Redhouse
Ne saçma!
STUFF IT! : English Turkish Redhouse
konuşma diliHaydi oradan!/Zırvalama!
STUFF ONESELF : English Turkish Redhouse
tıkınmak, tıka basa yemek yemek
STUFFING : English Turkish Redhouse
stuff.ingisim
dolgu maddesi, dolgu.
(bir yiyeceğe doldurulan) malzeme; dolma içi
STUFFY : English Turkish Redhouse
stuff.yst^f'i sıfat
havasız.
fazla resmi davranan; fazla resmi, ağır
STULTIFY : English Turkish Redhouse
stul.ti.fyst^l'tıfay fiil
(şevk, heves, inisiyatif v.b.'ni) yavaş yavaş yok etmek.
i çıkmaza sokmak
STULTIFYING : English Turkish Redhouse
stul.ti.fy.ingsıfat insanın inisiyatifini yavaş yavaş yok eden; boğucu
STUMBLE : English Turkish Redhouse
stum.blest^m'bıl fiil
(on) (birinin) ayağı takılmak/sürçmek; tökezlemek.
(yüksek sesle) okurken veya söylerken yanlış yapmak; dili sürçmek.
sendelemek.
across/on/upon rasgele bulmak, tesadüfen bulmak; tesadüf etmek. isim sürçme
STUMBLING BLOCK : English Turkish Redhouse
engel
STUMP : English Turkish Redhouse
stumpst^mp isim
kütük, kesilmiş ağacın toprakta kalan bölümü.
kesilmiş bir uzvun bedende kalan bölümü. fiil
gürültülü bir şekilde yürümek, paldır küldür yürümek.
(oy toplamak veya destek sağlamak için) her yerde bir nutuk çekerek (bir bölgeyi) dolaşmak.
(birine) cevap veremeyeceği bir soru sormak; hiç cevap bulamamak.
(ayak parmağını) bir şeye çarparak incitmek
STUN : English Turkish Redhouse
stunst^n fiil (stunned, stunning)
sersemletmek.
i şoke etmek, (birinde) şok etkisi yaratmak,
i çok şaşırtmak
STUNG : English Turkish Redhouse
stungst^ng fiil bakınız sting
STUNK : English Turkish Redhouse
stunkst^ngk fiil bakınız stink
STUNNING : English Turkish Redhouse
stun.ningst^n'îng sıfat çok güzel, harika, enfes
STUNT : English Turkish Redhouse
stuntst^nt fiil
in büyümesini/gelişmesini önlemek
STUNT MAN : English Turkish Redhouse
sinematehlikeli sahnelerde aktörün yerine oynayan dublör
STUNTED : English Turkish Redhouse
stunt.edsıfat bodur, gelişmesi önlenmiş
STUPEFY : English Turkish Redhouse
stu.pe.fystu'pıfay fiil
sersemletmek, serseme çevirmek.
şoke etmek, çok şaşırtmak
STUPENDOUS : English Turkish Redhouse
stu.pen.dousstupen'dıs sıfat
dehşet verici, müthiş, hayrete düşüren.
muazzam, çok büyük
STUPID : English Turkish Redhouse
stu.pidstu'pîd sıfat
aptal, kalın kafalı, ahmak, budala, enayi, dangalak.
saçma, aptalca
STUPIDITY : English Turkish Redhouse
stu.pid.ityisim aptallık
STUPOR : English Turkish Redhouse
stu.porstu'pır isim uyuşuk hal, uyuşukluk; sarhoş hal, sarhoşluk
STURDY : English Turkish Redhouse
stur.dystır'di sıfat
sağlam, dayanıklı.
gürbüz, sağlıklı
STUTTER : English Turkish Redhouse
stut.terst^t'ır fiil pepelemek; kekelemek. isim pepeleme; kekeleme
STY : English Turkish Redhouse
stystay isim (gözkapağında) arpacık, itdirseği
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani