English Turkish Redhouse
SUBSTANCE : English Turkish Redhouse
sub.stances^b'stıns isim
madde.
gerçek, hakikat.
esas, asıl, öz.
asıl anlam.
esaslılık, önem: The speech lacked substance. Konuşmada önemli hiçbir şey yoktu
SUBSTANTIAL : English Turkish Redhouse
sub.stan.tialsıbstän'şıl sıfat
çok doyurucu (yemek).
çok tatmin edici (maaş).
sağlam ve dayanıklı.
büyük.
sağlam, önemli (sebep, kanıt v.b.).
oldukça zengin
SUBSTANTIATE : English Turkish Redhouse
sub.stan.ti.atesıbstän'şiyeyt fiil ispat etmek, kanıtlamak
SUBSTANTIVE : English Turkish Redhouse
sub.stan.tives^b'stıntîv isim, dilbilgisi isim
SUBSTITUTE : English Turkish Redhouse
sub.sti.tutes^b'stıtut isim
(geçici bir süre için) başkasının yerine geçen/konuşan kimse; başkasının görevini yapan kimse; başkasına vekâlet eden kimse, vekil; başkasının yerine geçirilen kimse.
başka bir şeyin yerine kullanılan veya kullanılabilen şey.
yedek öğretmen.
yedek oyuncu. sıfat
(geçici bir süre için) başkasının yerine geçen/çalışan, başkasının görevini yapan; başkasına vekâlet eden; başkasının yerine geçirilmiş.
başka bir şeyin yerine kullanılan veya kullanılabilen. fiil
for (geçici bir süre için) (başkasının) yerine çalışmak; (başkasına) vekâlet etmek;
i (başkasının) yerine çalıştırmak;
i (başkasına) vekâlet ettirmek;
i (başkasının) yerine geçirmek.
for
i (başka bir şeyin) yerine kullanmak.
spor for (yedek oyuncuyu) (başka bir oyuncunun) yerine oynatmak
SUBSTITUTION : English Turkish Redhouse
sub.sti.tu.tions^bstıtu'şın isim
(geçici bir süre için) (birini) (başkasının) yerine çalıştırma.
(geçici bir süre için) (bir şeyi) (başka bir şeyin) yerine kullanma
SUBTERFUGE : English Turkish Redhouse
sub.ter.fuges^b'tırfyuc isim
hile, manevra.
hileye başvurma
SUBTERRANEAN : English Turkish Redhouse
sub.ter.ra.ne.ans^btırey'niyın sıfat yeraltı
SUBTITLE : English Turkish Redhouse
sub.ti.tles^b'taytıl isim
altbaşlık.
sinema altyazı
SUBTLE : English Turkish Redhouse
sub.tles^t'ıl sıfat
ince, hafif, hemen göze çarpmayan.
meselenin ince taraflarını kavrayabilen/anlayabilen.
ince bir şekilde hazırlanmış, ince bir zekâyı yansıtan (plan v.b.)
SUBTLETY : English Turkish Redhouse
sub.tle.tys^t'ılti isim
incelik: There's a subtlety in his work. Onun eserlerinde hemen göze çarpmayan birtakım incelikler var.
(bir mesele veya düşünceye ait) ince taraf, incelik.
ince fark
SUBTRACT : English Turkish Redhouse
sub.tractsıbträkt' fiil, matematik çıkarma işlemi yapmak; from (bir sayıyı) (başka bir sayıdan) çıkarmak
SUBTRACTION : English Turkish Redhouse
sub.trac.tionsıbträk'şın isim, matematik çıkarma
SUBTROPIC : English Turkish Redhouse
sub.trop.ics^btrap'îk sıfat bakınız subtropical
SUBTROPICAL : English Turkish Redhouse
sub.trop.i.cals^btrap'îkıl sıfat astropikal
SUBURB : English Turkish Redhouse
sub.urbs^b'ırb isim varoş, dış mahalle
SUBURBAN : English Turkish Redhouse
sub.ur.bansıbır'bın sıfat
banliyöye ait.
banliyöde oturanlara özgü
SUBVENTION : English Turkish Redhouse
sub.ven.tionsıbven'şın isim
sübvansiyon.
tahsisat; para bağışı
SUBVERSION : English Turkish Redhouse
sub.ver.sionsıbvır'qın isim (insanların güven veya inancını sarsarak) (devleti, bir kurumu) çökertme veya yıkma
SUBVERSIVE : English Turkish Redhouse
sub.ver.sivesıbvır'sîv sıfat (insanların güven veya inancını sarsarak) (devleti, bir kurumu) çökerten veya yıkan
SUBVERT : English Turkish Redhouse
sub.vertsıbvırt' fiil (insanların güven veya inancını sarsarak) (devleti, bir kurumu) çökertmek veya yıkmak
SUBWAY : English Turkish Redhouse
sub.ways^b'wey isim
metro (treni).
metro, metro şebekesi.
(yayalar için) altgeçit
SUCCEED : English Turkish Redhouse
suc.ceedsıksid' fiil
başarılı olmak, başarmak; in (bir şeyi yapmayı) başarmak, becermek.
takip etmek, izlemek,
den sonra gelmek.
(birinin) yerine geçmek; (birinin) halefi olmak; to (birinin yerine veya bir şeye) halef veya vâris olarak sahip olmak
SUCCESS : English Turkish Redhouse
suc.cesssıkses' isim
başarı, başarılmış iş.
başarma, başarı.
başarılı olan kimse
SUCCESSFUL : English Turkish Redhouse
suc.cess.fulsıkses'fıl sıfat başarılı, muvaffak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani