English Turkish Redhouse
SUNBURN : English Turkish Redhouse
sun.burns^n'bırn isim (ciltteki) güneş yanığı. fiil (sunburned/sunburnt) (birinin) cildi güneşten yanmak
SUNBURNED : English Turkish Redhouse
sun.burneds^n'bırnd fiil bakınız sunburn sıfat güneşten yanmış
SUNBURNT : English Turkish Redhouse
sun.burnts^n'bırnt fiil bakınız sunburn sıfat güneşten yanmış
SUNDAE : English Turkish Redhouse
sun.daes^n'di, s^n'dey isim üstü şurup, krema, ceviz v.b.'yle kaplı dondurma
SUNDAY : English Turkish Redhouse
Sun.days^n'di, s^n'dey isim pazar günü, pazar
SUNDIAL : English Turkish Redhouse
sun.di.als^n'dayıl isim güneş saati
SUNDOWN : English Turkish Redhouse
sun.downs^n'daun isim güneş battığı zaman
SUNDRIES : English Turkish Redhouse
sun.driess^n'driz isim, çoğul çeşitli ufak şeyler
SUNDRY : English Turkish Redhouse
sun.drys^n'dri sıfat
çeşitli.
birkaç
SUNFLOWER : English Turkish Redhouse
sun.flow.ers^n'flauwır isim ayçiçeği, günebakan
SUNG : English Turkish Redhouse
sungs^ng fiil bakınız sing
SUNGLASSES : English Turkish Redhouse
sun.glass.ess^n'gläsîz isim, çoğul güneş gözlüğü
SUNK : English Turkish Redhouse
sunks^ngk fiil bakınız sink
SUNKEN : English Turkish Redhouse
sunk.ens^ng'kın fiil bakınız sink sıfat
batık, suya gömülmüş.
çökük (gözler, yanaklar)
SUNLIGHT : English Turkish Redhouse
sun.lights^n'layt isim güneş ışığı
SUNLIT : English Turkish Redhouse
sun.lits^n'lît sıfat güneşli
SUNNI : English Turkish Redhouse
Sun.nisûn'i isim
Sünniler, Sünni.
Sünni
SUNNITE : English Turkish Redhouse
Sun.nitesûn'ayt isim Sünni
SUNNY : English Turkish Redhouse
sun.nys^n'i sıfat
güneşli.
neşeli
SUNRISE : English Turkish Redhouse
sun.rises^n'rayz isim
güneş doğduğu zaman.
güneşin doğması
SUNSET : English Turkish Redhouse
sun.sets^n'set isim
güneş battığı zaman.
güneşin batması, gurup
SUNSHINE : English Turkish Redhouse
sun.shines^n'şayn isim güneş ışığı
SUNSTROKE : English Turkish Redhouse
sun.strokes^n'strok isim güneş çarpması
SUNTAN : English Turkish Redhouse
sun.tans^n'tän isim (güneşin ciltte meydana getirdiği) bronzlaşma: You've got a good suntan. Çok güzel bronzlaşmışsın
SUNUP : English Turkish Redhouse
sun.ups^n'^p isim güneş doğduğu zaman
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani