English Turkish Redhouse
GET TO THE HEART OF : English Turkish Redhouse
-in özüne inmek,
in esas anlamını kavramak
HONESTLY : English Turkish Redhouse
hon.est.lyzarf
sahiden, gerçekten.
dürüstçe, hilesizce
HONESTY : English Turkish Redhouse
hon.es.tyan'îsti isim dürüstlük, namus
HONESTY IS THE BEST POLICY. : English Turkish Redhouse
Dürüstlük en iyi yoldur
HONEY : English Turkish Redhouse
hon.eyh^n'i isim
bal.
konuşma dili sevgilim; canım
HONEY IN THE COMB : English Turkish Redhouse
petek balı
HONEYBEE : English Turkish Redhouse
hon.ey.beeh^n'ibi isim balarısı
HONEYCOMB : English Turkish Redhouse
hon.ey.combh^n'ikom isim (ballı veya balsız) petek. fiil bakınız be honeycombed with
HONEYMOON : English Turkish Redhouse
hon.ey.moonh^n'imun isim balayı. fiil balayına çıkmak
HONEYSUCKLE : English Turkish Redhouse
hon.ey.suck.leh^n'is^kıl isim hanımeli
HONK : English Turkish Redhouse
honkhôngk isim
yabankazı sesi.
klakson sesi. fiil
kaz sesi çıkarmak.
klakson çalmak
HONOR : English Turkish Redhouse
hon.oran'ır isim
onur, şeref.
şöhret, nam, ün.
namus, iffet. fiil
şereflendirmek, şeref vermek.
(bono, çek) kabul edip karşılığını ödemek
HONOR A DEBT : English Turkish Redhouse
orcunu ödemek
HONOR ROLL : English Turkish Redhouse
iftihar listesi
HONORABLE : English Turkish Redhouse
hon.o.ra.blesıfat şerefli
HONORABLE MENTION : English Turkish Redhouse
mansiyon
HONORARIUM : English Turkish Redhouse
hon.o.rar.i.umanırer'iyım isim (honoraria/honorariums) ücret, serbest meslek sahibine hizmet karşılığında verilen para
HONORARY : English Turkish Redhouse
hon.or.ar.yan'ıreri sıfat
fahri, onursal.
ücretsiz yapılan
HONOUR : English Turkish Redhouse
hon.ouran'ır isim, fiil, İngiliz İngilizcesi bakınız honor
HOOD : English Turkish Redhouse
hoodhûd isim
kukuleta, başlık.
otomotiv motor kapağı, kaput.
gangster
HOODLUM : English Turkish Redhouse
hood.lumhud'lım isim serseri, kabadayı
HOODWINK : English Turkish Redhouse
hood.winkhûd'wîngk fiil aldatmak, göz boyamak
HOOF : English Turkish Redhouse
hoofhûf, huf isim (hoofs/hooves) toynak. fiil bakınız hoof it
HOOF IT : English Turkish Redhouse
konuşma dili
yaya gitmek, taban tepmek.
dans etmek
HOOK : English Turkish Redhouse
hookhûk isim
kanca, çengel; kopça.
orak. fiil
çengel ile yakalamak, tutmak, çekmek, bağlamak.
olta ile (balık) tutmak.
çengel şekline sokmak.
takılmak, asılmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani