English Turkish Redhouse
SURFBOARD : English Turkish Redhouse
surf.boardsırf'bôrd isim sörf tahtası
SURFEIT : English Turkish Redhouse
sur.feitsır'fît isim
fazlalık.
fazlasıyla (yemek) yeme veya içme. fiil fazlasıyla yedirmek, içirmek veya doldurmak
SURFER : English Turkish Redhouse
surf.ersır'fır isim sörfçü
SURFING : English Turkish Redhouse
surf.ingsırf'îng isim, spor sörf
SURGE : English Turkish Redhouse
surgesırc fiil
(deniz) kabarmak, kaynamak.
against (dalga) yükselip
e çarpmak.
up (dalga) şiddetle yükselmek.
(elektrik cereyanı, fiyatlar, satışlar v.b.) aniden yükselmek.
hürya etmek, akın akın gitmek.
dalgalar halinde yayılmak.
up birdenbire (birinin) içini (bir his) kaplamak/doldurmak. isim
(bir his) aniden ve şiddetle belirme.
dalgalar halinde yayılma.
(elektrik cereyanı, fiyatlar, satışlar v.b.) aniden yükselme.
(insanlar, hayvanlar için) akın, akın halinde gitme
SURGEON : English Turkish Redhouse
sur.geonsır'cın isim cerrah, operatör
SURGERY : English Turkish Redhouse
sur.ger.ysır'cıri isim
cerrahi; cerrahlık, operatörlük.
İngiliz İngilizcesi muayenehane.
İngiliz İngilizcesi (milletvekilinin) (seçim bölgesinde kendi seçmenleriyle yaptığı) görüşme
SURGICAL : English Turkish Redhouse
sur.gi.calsır'cîkıl sıfat
cerrahi, cerrahiye ait.
ameliyatlarda kullanılan.
ameliyatla yapılan
SURLY : English Turkish Redhouse
sur.lysır'li sıfat sinirli ve nobran, aksi ve kavgacı
SURMISE : English Turkish Redhouse
sur.misesırmayz' isim tahmin, zan, sanı. fiil tahmin etmek, zannetmek, sanmak; sanısına kapılmak
SURMOUNT : English Turkish Redhouse
sur.mountsırmaunt' fiil
üstesinden gelmek, hakkından gelmek.
in üstünden yükselmek.
in üstünde durmak
SURNAME : English Turkish Redhouse
sur.namesır'neym isim soyadı
SURPASS : English Turkish Redhouse
sur.passsırpäs' fiil (üstünlük açısından) geçmek; geride bırakmak
SURPASSING : English Turkish Redhouse
sur.pass.ingsıfat eşsiz, emsalsiz
SURPASSINGLY : English Turkish Redhouse
sur.pass.ing.lyzarf son derece
SURPLUS : English Turkish Redhouse
sur.plussır'plıs isim artakalan miktar; üretim fazlası. sıfat fazla, fazla miktarda: surplus military supplies levazım fazlası
SURPRISE : English Turkish Redhouse
sur.prisesırprayz' isim sürpriz; şaşkınlık; hayret. fiil
(birine) sürpriz yapmak; (birini) şaşırtmak.
(birini) gafil avlamak; (bir yere) baskın yapmak
SURPRISING : English Turkish Redhouse
sur.pris.ingsırpray'zîng sıfat şaşırtıcı
SURREAL : English Turkish Redhouse
sur.re.alsıri'yıl sıfat gerçeküstü
SURREALISM : English Turkish Redhouse
sur.re.al.ismsıri'yılîzım isim gerçeküstücülük, sürrealizm
SURREALIST : English Turkish Redhouse
sur.re.al.istsıfat, isim gerçeküstücü, sürrealist
SURRENDER : English Turkish Redhouse
sur.ren.dersıren'dır fiil
teslim etmek; teslim olmak.
den feragat etmek; vermek, bırakmak. isim
teslim.
feragat; verme, bırakma, terk
SURRENDER ONESELF TO : English Turkish Redhouse
kendini (bir şeye) vermek
SURREPTITIOUS : English Turkish Redhouse
sur.rep.ti.tioussıreptîş'ıs sıfat
hırsızlama yapılan.
gizlice ve kanunsuzca yapılan
SURROGATE : English Turkish Redhouse
sur.ro.gatesır'ıgeyt isim
vekil.
başkasının yerini tutan veya başkasının yerine kullanılan kimse veya şey. sıfat başkasının yerini tutan veya başkasının yerine kullanılan (kimse veya şey)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani