Multilingual Turkish Dictionary English Turkish Redhouse

SWITZERLAND : English Turkish Redhouse

Swit.zer.landswît'sırlınd isim İsviçre

SWIVEL : English Turkish Redhouse

swiv.elswîv'ıl isim
fırdöndü, serbest bir eksenle bağlanmış çift halka.
(tüfek) çatı kancası. fiil (swiveled/swivelled, swiveling/swivelling) around dönüvermek; döndürüvermek

SWIVEL CHAIR : English Turkish Redhouse

döner sandalye; döner koltuk

SWIVET : English Turkish Redhouse

swiv.etswîv'ît isim, konuşma dili bakınız be in a swivet

SWOB : English Turkish Redhouse

swobswab isim, fiil bakınız swab

SWOLLEN : English Turkish Redhouse

swol.lenswo'lın fiil bakınız swell sıfat şişmiş, şiş

SWOON : English Turkish Redhouse

swoonswun fiil bayılmak. isim bayılma, baygınlık, baygın hal

SWOOP : English Turkish Redhouse

swoopswup fiil (down) (kuş) birdenbire inmek. isim
ani iniş.
baskın, polis baskını

SWOOP DOWN ON : English Turkish Redhouse

birdenbire (birinin) üstüne çullanmak.
birdenbire inip veya çıkıp (birini) yakalamak

SWOP : English Turkish Redhouse

swopfiil, isim bakınız swap

SWORD : English Turkish Redhouse

swordsôrd isim kılıç

SWORDFISH : English Turkish Redhouse

sword.fishsôrd'fîş isim (swordfish/swordfishes) kılıçbalığı

SWORDSMAN : English Turkish Redhouse

swords.mansôrdz'mın isim (swordsmen) iyi kılıç kullanan kimse

SWORE : English Turkish Redhouse

sworeswôr fiil bakınız swear

SWORN : English Turkish Redhouse

swornswôrn fiil bakınız swear

SWOT : English Turkish Redhouse

swotswat fiil, İngiliz İngilizcesi, konuşma dili (swotted, swotting) çok ders çalışmak, ineklemek. isim, İngiliz İngilizcesi, konuşma dili
inek, çok ders çalışan öğrenci.
çok çalışma, çok çabalama