Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
TACTICIAN : English Turkish Redhouse

tac.ti.ciantäktîş'ın isim taktikçi

TACTICS : English Turkish Redhouse

tac.ticstäk'tîks isim taktik

TACTILE : English Turkish Redhouse

tac.tiletäk'tîl, [İngiliz İngilizcesi] täk'tayl sıfat
dokunma duyusuyla algılanabilen.
dokunma duyusuyla ilgili, dokunsal

TACTLESS : English Turkish Redhouse

tact.lesstäkt'lîs sıfat takttan yoksun, patavatsız, inceliksiz

TADJIK : English Turkish Redhouse

Ta.djiktacîk', tacik' isim, sıfat Tacik

TADJIKI : English Turkish Redhouse

isim, sıfatTacikçe, Taciki

TADJIKISTAN : English Turkish Redhouse

Ta.djik.i.stantacîkîstän', tacîkîstan' isim Tacikistan

TADPOLE : English Turkish Redhouse

tad.poletäd'pol isim, zooloji iribaş

TADZHIK : English Turkish Redhouse

Ta.dzhiktacîk', tacik' isim, sıfat Tacik

TADZHIKI : English Turkish Redhouse

isim, sıfatTacikçe, Taciki

TADZHIKISTAN : English Turkish Redhouse

Ta.dzhik.i.stantacîkîstän', tacîkîstan' isim Tacikistan

TAFFETA : English Turkish Redhouse

taf.fe.tatäf'ıtı isim tafta; canfes

TAFFY : English Turkish Redhouse

taf.fytäf'i isim kaynamış şekerle tereyağından yapılan şekerleme

TAG : English Turkish Redhouse

tagtäg isim
etiket, yafta.
kovalamaca. fiil (tagged, tagging)
etiketlemek, yafta koymak.
(kovalamaca oyununda) (ebe) (başka oyuncuya) dokunmak.
(after/behind)
in arkasından gitmek/gelmek, peşine takılmak

TAG ALONG : English Turkish Redhouse

(after/behind)
in arkasından gitmek/gelmek, peşine takılmak.
(after/with) (sırf meraktan dolayı veya bir çıkar elde etme umuduyla) (biriyle) beraber gitmek/gelmek, (birinin) peşine takılmak

TAG SOMEONE AS ... : English Turkish Redhouse

irine (belirli bir) damga vurmak, birine
.. damgası vurmak

TAG SOMEONE WITH : English Turkish Redhouse

(bir şeyi) birine yüklemek, birinin üstüne atmak

TAIL : English Turkish Redhouse

tailteyl isim
(hayvana ait) kuyruk.
arka kısım, kuyruk; son bölüm.
konuşma dili kıç, makat.
konuşma dili sivil polis, birini izlemekle görevli kimse.
çoğul yazı, madeni bir paranın resimsiz yüzü.
çoğul frak.
(giysiye ait) etek. fiil, konuşma dili yakından izlemek/takip etmek

TAIL AWAY : English Turkish Redhouse

akınız tail off

TAIL END : English Turkish Redhouse

konuşma dili
en son kısım.
kıç

TAIL LAMP : English Turkish Redhouse

akınız taillight

TAIL OFF : English Turkish Redhouse

azalmak; azalarak kaybolmak; azalarak sona ermek; yavaş yavaş kaybolmak

TAILGATE : English Turkish Redhouse

tail.gateteyl'geyt isim (yük arabasına/steyşına ait menteşeli) arka kapak. fiil konuşma dilibaşka bir arabanın arkasından çok az bir mesafe bırakarak gitmek/gelmek, başka bir arabanın hemen arkasından gitmek/gelmek; (başka bir arabanın) arkasından çok az bir mesafe bırakarak gitmek/gelmek: He's tailgating me. Üstüme çıkacakmış gibi hemen arkamdan geliyor

TAILLIGHT : English Turkish Redhouse

tail.lightteyl'layt isim, otomotiv stop lambası, stop, kuyruk lambası, arka lamba

TAILOR : English Turkish Redhouse

tai.lortey'lır isim terzi. fiil (belirli bir amaca göre) (bir şeyi) yapmak veya değiştirmek