Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
TAKE HEART : English Turkish Redhouse

cesur olmak, cesaretlenmek

TAKE HEED OF : English Turkish Redhouse

-e dikkat etmek,
e kulak asmak

TAKE HOLD : English Turkish Redhouse

(of) (-i) (elle) tutmak, kavramak; yakalamak.
of (birini) etkisi altına almak

TAKE IN A GARMENT : English Turkish Redhouse

ir giysiyi daraltmak

TAKE IN MONEY : English Turkish Redhouse

para tahsil etmek

TAKE INTO ACCOUNT : English Turkish Redhouse

hesaba katmak, dikkate almak, göz önünde tutmak

TAKE INTO CONSIDERATION : English Turkish Redhouse

göz önünde bulundurmak, dikkate almak, hesaba katmak, düşünmek

TAKE ISSUE WITH : English Turkish Redhouse

-e itiraz etmek

TAKE IT EASY : English Turkish Redhouse

keyif çatmak, keyfine bakmak.
on
i hor kullanmamak.
on (biriyle) uğraşmamak,
e kötü davranmamak.
on (biriyle) sert bir şekilde oynamamak.
on
i az kullanmak

TAKE IT EASY! : English Turkish Redhouse

Ağır ol!/Sakin ol!
Ağır ol!/Yavaş ol!/Acele etme!

TAKE IT WITH A PINCH OF SALT : English Turkish Redhouse

ihtiyatla dinlemek

TAKE IT'S TOLL ON SOMEONE : English Turkish Redhouse

irine zarar vermek

TAKE ITS COURSE : English Turkish Redhouse

olacağına varmak

TAKE KINDLY TO : English Turkish Redhouse

-den hoşlanmak,
i memnuniyetle karşılamak,
i hoş karşılamak

TAKE LEAVE : English Turkish Redhouse

ayrılmak, veda etmek

TAKE LEAVE OF ONE'S SENSES : English Turkish Redhouse

delirmek, aklını kaçırmak

TAKE LONG : English Turkish Redhouse

uzun sürmek

TAKE MEASURES : English Turkish Redhouse

önlem almak, hazırlıklı bulunmak

TAKE NOTE OF : English Turkish Redhouse

-e önem vermek,
e dikkat etmek

TAKE NOTES : English Turkish Redhouse

not almak

TAKE NOTICE OF : English Turkish Redhouse

-i dikkate almak;
e aldırmak, ile ilgilenmek,
i umursamak

TAKE OFF : English Turkish Redhouse

(uçak, kuş) havalanmak.
konuşma dili birdenbire çıkıp gitmek; yola çıkmak

TAKE OFF FROM WORK : English Turkish Redhouse

(geçici olarak) işi bırakmak: He took off from work for an hour in order to go to the dentist. Dişçiye gitmek için bir saatliğine işi bıraktı

TAKE OFFENSE : English Turkish Redhouse

gücenmek, küsmek, darılmak, kırılmak

TAKE OFFENSE AT : English Turkish Redhouse

-e kızmak,
e gücenmek